UHUD ŞEHİDLERİ

UHUD ŞEHİTLERİ


İkrami BERKER

Not: Bu kitabı yayınlamaya karar verdiğim için siteden kaldırdım özür dilerim.


ÖNSÖZ

Bimillahirrahmanirrahim

Şehitlerin makamını yüce kılan, onları cennetin en güzel rızıklarıyla rızıklandıran Allah’a hamd sonsuz olsun. Ashabıyla düşmana karşı savaştığı esnada ben Abdulmuttalib’in oğluyum, gerçek şu ki ben Allahın resulüyüm. Diyerek düşman üzerine hamle yapan yüce peygamberimiz (s.a.v) efendimize, onun şerefli âline ve güzide ashabına salât ve selam olsun.

Uhud, bir bakıma kahramanlığın, sadakatin, samimiyetin, fedakârlığın adıdır. Uhud da büyük kahramanlıklar, büyük fedakârlıklarla dolu hadiseler cereyan etmiştir. Bir umre seferimde Uhud şehitlerini ziyaretim sırasında Uhud şehitlerinin kimler olduğunu ve kahramanlıklarını anlatmak üzere bir kitap yazmayı arzu ettim. Bu konuda müstakil bir kitap yazmaya karar verdim.

Umreden dönünce de işe koyuldum. Tabii önce veri toplamakla başladım. Elimdeki kaynaklarla elde ettiğim bilgiler kısıtlı olmasına rağmen bu çalışmada 70 kişilik Uhud şehitlerini farklı kaynaklarda farklı isimlerle karşılaşarak, Elde ettiğim isimler 86 kişi olduğunu gördüm. Bunlardan aynı kişilere ait olan isim veya künyeler olduğunu tespit ettiklerimi ayıklayarak 79’a düşürdüm. Bu 79’un dördü, şehitleri sırasıyla sayan kaynaklarda olmamasına rağmen birçok kaynakta ilginç hadiselerin kahramanları olarak görmekteyiz. Kalanlarla ilgili açıklama bulduklarımı da eklemek suretiyle siz okurlarla buluşturmayı hedefledim.

Rabbim muvaffak eylesin, bu eserin tesirini üzerimizde halk eylesin ve bizleri şühedanın şefaatine nail eylesin. Amin!..

Gayret bizden tevfîk Allah’tan.

İkrami BERKER



GİRİŞ

Kureyşliler, hezimet ve yenilgilerinden dolayı perişan bir halde Bedir'den Mekke'ye dönmüşlerdi. Ebu Süfyan da korka korka ve başı önüne eğik olarak dönmüştü. O Ebu Cehil, Utbe b. Rabia, Şeybe b. Rabia, Umeyye b. Halef, Ukbe b. Ebu Mu’âyt, Esved b. Abdulesed el-Mahzûni, Velid b. Utbe, Nadr b.Haris b. Said, Tu'ayme b. Adiyy gibi Kureyş efendilerinin ve onlar gibi daha birçok kahramanını savaş alanında bırakmıştı.

Kureyş, bu kötü hezimeti barış içinde hazmedemiyordu.
Ertesi yıl Bedir'de, babalarını, kardeşlerini, oğullarını ve diğer yakınlarını kaybedenler. Mekke reisi Ebu Süfyan'a başvurdular. Dârun'Nedve'de toplanarak, Şam kervanının kazancı ile bir ordu toplayıp Medine'ye yürümeye ve Müslümanlardan öç almaya karar verdiler. Ebu Süfyan Kendisinin, şerefinin ve ölülerinin öcünü almak için hazırlanıyordu.

Kureyş kabilesiyle Ebu Süfyan komutasında diğer anlaşmalı olan Arap kabilelerinin birlikte çıktıkları Uhud savaşı geldi.

Mekkeli müşrikler Medine'ye tamamı silahlı 3000 kişiyle tekrar saldırdılar. Hedefleri önceki yılki mağlubiyetin intikamını almaktı. Resulüllah (s.a.v) 700 kişiyle yola çıkarak Medine'ye birkaç kilometre uzaklıktaki Uhud'da konakladı. Peygamber (s.a.v) Uhud dağındaki geçide hâkim olmak ve düşmanların arkadan yapabilecekleri bir saldırıya karşı koymak üzere elli okçuyu görevlendirdi. Okçulara, zafer veya mağlubiyet, ne ulursa olsun görevlendirildikleri mevkileri kesinlikle terk etmemeleri emr olunmuştu.

Fakat savaş başladıktan sonra düşmanın geri çekilmesiyle, birçok okçu düşmanlarından ganimet topla¬mak için mevkilerini terk ettiler. Geçidi sa¬vunmasız bulan düşman süvarisi Halid b. Velid'in komutasında arkadan saldırıya geçti. Allah'ın Resulünün emrine itaati terk eden bazı adam¬ların ganimet toplama arzusu yüzünden zafer bir anda bozguna dönüştü.

Resulüllah (s.a.v) süren savaşın şiddetiyle yaralandı ve mübarek dişini kaybetti. Sonunda Müslümanlar yetmiş şehid ve kırk yaralı verdiler. Düşmanın kaybı ise sadece otuz kişiydi. Resulüllah (s.a.v)'ın amcası Hz. Hamza da şehidlerin arasındaydı. Kur'an'da bu savaşa şu ifadeyle temas edilmektedir: “And olsun ki, Allah, size verdiği sözde durdu. Onun izniyle kâfirleri kırıp biçiyordunuz, ama Allah size arzuladığınız zaferi gösterdikten sonra savaş içinde (bu hususta) çekiştiniz ve isyan ettiniz. Kiminiz dünyayı, kiminiz ahireti istiyordu. Sonra Allah sizi denemek için geri çevirip, bozguna uğrattı...” (Âl-i İmran, 152)

Uhud ta İslam ordusu 70 kahramanını şehit verdi. Resulüllah (s.a.v)’ın mübarek dişi kırıldı. Miğferinin halkaları yüzüne batması suretiyle mübarek yüzü yaralandı. Elde edilmekte olan zafer Halit b. Velid’ emrindeki süvarilerle arkadan saldırması neticesinde bir anda hezimete dönüşüverdi.

8 yorum

Ziyaretçi
18.12.2012 18:20

Bu sayfadki yazıları kopyalayıp diğer sitelerdende bulduğumuz menkıbelerle birleştirip kaynak göstermeden arkadaşlara ticari kaygı gütmeden sırf Allah rızası için dağıtmak kul hakkına girer mi? Ya da bana böyle bir şey için müsade edermisiniz? Acil cevap bekliyorum.cevabı e mail adresime göndermeniz rica olunur.hayırlı günler...

destek olalım
19.12.2012 09:56

Kaynak göstermek neden zor geliyor ki? Hem sitenin de tanıtımını yapmış olmazmısınız? Arkadaşlar uğraşmış o kadar emek vermiş. Destek olarak onları da mutlu etmiş olmaz mısınız?

bahadır
02.09.2013 13:49

Çok güzel bir çalışma. Allah razı olsun

kanık
26.09.2013 22:24

arkadaşlar bu kuduri şerifin orjinal metnini nasıl bulabilirim?

Ziyaretçi
14.01.2014 21:07

böyle bir yapıta bu kadar profesyonel araştırma yaptığınız için rabbim binlerce kere razı olsun uhud şehitlerinin her birinin ayrı ayrı şefaatine nail eylesin inş.

mehmet karasakal
06.02.2015 17:07

selamun aleykum, öncelikle allah sizden razı olsun güzel bir çalışma olmu.Ancak bir noktada kafam karıştı aydınlatırsanız svinirim.Uhut şehit sayısı 70 olarak bilinir ama sizde bu sayı 80 sebebini öğrenebilirmiyim

ikrami
26.02.2015 10:24

bu sayının 79 olması aslında bazı sahabelerin hem isimleriyle hem de künyeleriyle ayrı ayrı yazılmış olmasından kaynaklanır. bu sayı 86 idi ulaşa bildiğimiz kaynaklardan tesbit ettiklerimizde düzeltme yaparak 79 a düşürebildik. yani burada 9 zat hem ismiyle hem de künyasiyle ayrı ayrı zikredilmiş.

ikrami
30.04.2015 08:32

bir mail adresi verirsen sana kuduri şerifin orjinal metnini pdf olarak göderebilirim