Emsile.Com

Fatih Camii, Emsile.com, Sarf, Nahiv, Fıkıh, Hukuk, Mantık ilimleri

AHİ EVREN VELİ’NİN DOĞDUĞU ŞEHİR HOY: FARSÇA VE ARAPÇA KAYNAKLARA GÖRE*•

AHİ EVREN VELİ’NİN DOĞDUĞU ŞEHİR HOY: FARSÇA VE ARAPÇA KAYNAKLARA
GÖRE*•
AKHI EVREN’S BIRTHPLACE CITY OF KHOY: WITH REFERENCE TO ARABIC VE
PERSIAN RESOURSE
Alirıza MUKADDEM**
Özet
Anadolu’da büyük Ahilik mektebinin esaslarını kuran Ahi Evren yani Nasirüddin Ebü’l-Hakâyik
Mahmud El-Hoyî, adının sonunda olan lakaba göre bugün Türkiye’nin doğu sınırına yakın olan İran
Azerbaycanı’nın Hoy şehrinde doğmuştur. Eski bir tarihe malik Hoy şehri coğrafi mevkiinden dolayı tarih boyunca
bölgede etkin olurken, Türk ve İslam tarihi içinde önemli bir yere sahip olmuştur. Büyük Türk Sultanı Alp Arslan
Malazgirt’te Bizanslıları karşılamadan önce ordusunu Hoy ovasında toplamış ve şehirdeki halkın yardımlarından
faydalanmıştır. Yine Anadolu Selçukluları ve Azerbaycan Atabeyleri döneminde de Hoy şehri bu tip faaliyetlerde
yerini almıştır.
Bu çalışma, “Arapça ve Farsça kaynaklarda Hoy şehri nasıl ele alınmıştır, Hoy şehrinde bulunan Evrin

ÜRKİYE'DE ALTAYİSTİK ALANINDA YAPILAN ÇALıŞMALARıN AÇIKLAMALI KA YNAKÇASI ÜZERİNE BİR DENEME

TÜRKİYE'DE ALTAYİSTİK ALANINDA YAPILAN ÇALıŞMALARıN
AÇIKLAMALI KA YNAKÇASI ÜZERİNE BİR DENEME
BÜLENT GÜL
Giriş
Altayistik üzerine yapılan çalışmalar, sadece Altay dilleri arasındaki ilişkiyi
ortaya koymaya değil, bu dillerin kendi içlerinde çözümlenememiş birçok sorunun
da çözümüne yardımcı olmaktadır.
Altayistik üzerine çalışacak olan araştırmacılara hem kolaylık sağlamak hem
de Altayistik üzerine Türkiye' de yapılmış olan çalışmaların durumunu ortaya
koymak istedik. Bu neden1e Türkiye de Altayistik üzerine Türk ve yabancı araş­
tırmacıların hazırlamış oldukları çalışmaların kısa bir tanıtımını yapmaya çalış­
tık. Bu açıklamalı kaynakçayı hazırlarken hem dil hem de tarih açısından bugü-
ne kadar Türkiye'de hazırlanmış veya Türk araştırmacılarının yapmış oldukları
kitap, makale, çeviri, tanıtma, tez vb. çalışmaları kronolojik sırayla vermenin uygun
olacağını düşündük. Tam olarak Altayistik konularına girmemiş olsa bile,

MARDİN YÖRESİNDE ERMENİ-ARAP İLİŞKİLERİNİN ERMENİCE- ARAPÇA ÜZERİNDEKİ ETKİLEŞİMLERİ

1
MARDİN YÖRESİNDE ERMENİ-ARAP İLİŞKİLERİNİN
ERMENİCE- ARAPÇA ÜZERİNDEKİ ETKİLEŞİMLERİ
Doç. Dr. Yıldız Deveci BOZKUŞ
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, İnsan ve Toplum Bilimleri
Fakültesi, Doğu dilleri ve Edebiyatları Bölümü,
Ermeni Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı
ydbozkus@ybu.edu.tr
Tomas ÇERME
Araştırmacı-Yazar
Vartanuş ÇERME
Araştırmacı-Yazar
Özet: Bu makalede ilk olarak geçmişten günümüze dini, ekonomik, siyasi ve kültürel açıdan
Mardin yöresindeki Ermeni-Arap münasebetleri ele alınacaktır. Bu kapsamda iki toplum
arasındaki ilişkilerin Ermenice ve Arapça üzerindeki etkisinden hareketle söz konusu
toplulukların birbiri ile olan etkileşimi ve diğer diller karşısındaki statüleri ve gelişimleri
değerlendirilmeye çalışılacaktır. Gerek günlük yaşamda kullanılan Ermenice-Arapça
arasındaki etkileşim gerekse edebi çalışmalara yansımaları da göz önünde bulundurularak
Arapçanın Ermeniceyi ne oranda etkilediği değerlendirilecektir. Günümüzde Mardin’de

İRAN’DA “PETROL TACİRLERİ”

*

Özet: Pakistanlı şair N. M. Raşid’in ‘Petrol Tacirleri’ başlıklı şiirinin incelendiği bu çalışmada Doğu ulusları Batılı yayılmacı güçlere karşı uyarılmaktadır. Şair, Batılı yayılmacı güçlerin İran’ın petrol yataklarını işletmek amacıyla ülkeye gelmelerini ve çeşitli imtiyazlar elde etmeleriyle başlayan gelişmeleri Batı yayılmacılığının İran’ı ele geçirme yolunda uyguladıkları oyunun ilk halkası olarak değerlendirmektedir. Bu yüzden İran halkını ve yöneticilerini uyarmaya çalışmaktadır. Zira İngilizler şairin ülkesine de aynı amaçla gelmişler ve bir süre sonra ülkenin hakimi durumuna geçmişlerdi. Her türlü yayılmacılığa karşı olan şair, İran’ı Batı yayılmacılığına karşı uyarmakta ve ulusal deneyimini aktarmaya çalışmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Raşid, İran, Batılılar, yayılmacılık, petrol ticareti,
“Petrol Traders” in Iran

Hafız’ın gazellerinde irfanî boyut çok kuvvetli

Hafız’ın gazellerinde irfanî boyut çok kuvvetli
Şiraz Üniversitesi öğretim üyelerinden olup bir süredir Hafız üzerine ders vermek üzere İstanbul’da
bulunan Hafız uzmanı Prof. Dr. Kavoos Hassanli ile Hafız’ı ve İran’da Hafız’a verilen önemi
konuştuk..
Şiir sever bir millet olmalarından dolayıdır, İran’a gittiğimiz zaman ilk dikkatimizi çeken şey, taksi
şoförlerinden altı­yedi yaşındaki çocuklara değin herkesin, vurgularına da dikkat ederek, Hafız’dan
beyitler eşliğinde cümleler kurabilmesiydi. (Okullarımızda, o yaş çocukları için şiir anlayışının
“Bugün 23 Nisan, neşe doluyor insan.” seviyesinde olduğunu düşünürsek bu durum daha bir
anlamlı.)
Hatta esnafın, özellikle İsfahan, Şiraz gibi şehirlerde saat 12’den 4’lere kadar süren uzun öğle
tatillerini havuzlu yeşil parklarda aileleriyle piknik yaparak geçirmelerinde, her alana sirayet etmiş
Hafız’ın rind ruhunun etkisi var mıdır diye düşünmeden edememiştik.

AHMEDÎ’NİN ‚CEMŞÎD u HURŞÎD‛ MESNEVÎSİNİN SOSYAL ZEMİNİ

A. Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi [TAED] 47, ERZURUM 2012, 147-176

Social Ground in Ahmedi’s ‚Cemşid u Hurşid‛



ÖZ

XIV. yüzyıl Anadolu’da önemli değişimlerin
ve başlangıçların yaşandığı dönemdir. Selçuklu
devletinin çöküş devresine girmesi ve Moğol
istilası nedenleriyle Anadolu’da siyasi boşluk
oluşmuştur. Moğol baskısının azalmasını fırsat
bilen Türkmen beyleri büyüklü küçüklü birçok
devlet kurmuşlardır. Tarih sahnesindeki bu
gelişmelerin yanı sıra XIV. yüzyıl, Türkçenin
Anadolu’daki gelişimi için de önemli bir dö-
nem olmuştur. Farsça üzerinden gelişen Sel-
çuklu edebiyatına karşın, Anadolu beyleri
Türkçeye aşinaydılar. Anadolu beylerinin Türkçeden
başka bir dil bilmemeleri, Türkçe telif ve tercüme
eserlerin verilmesine olanak sağlamıştır. Türkçe
olarak kaleme alınan telif ve tercüme eserler, Anadolu’da
Türkçenin gelişmesi ve edebi bir dil olması
açısından büyük katkıda bulunmuşlardır.
XIV. yüzyılda verilen edebi eserlerin en önemlileri,

TEFSİR ANABİLİM DALI IV. KOORDİNASYON TOPLANTISI

TEFSİR ANABİLİM DALI IV. KOORDİNASYON TOPLANTISI
DEÜ İlahiyat Fakültesi, 11-13 Mayıs 2007 İzmir
“İlahiyat Fakültelerinde Okutulan Tefsir Dersinin Problemleri”nin tartışıldığı Tefsir
Anabilim Dalı Koordinasyon Toplantısı’nın dördüncüsü, Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat
Fakültesi tarafından 11-13 Mayıs 2007 tarihlerinde İzmir’de gerçekleştirilmiştir. Toplantılar
aşağıdaki şekilde gerçekleşmiştir.
11 Mayıs 2007 Cuma
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan etkinliklerin programı aşağıdaki şekilde
gerçekleşmiştir.
Açılış Konuşmaları (09:30-10:30)
İbrahim ACAR (İzmir İl Müftüsü)
Prof. Dr. Hüseyin ELMALI (DEÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı)
Prof. Dr. Emin ALICI (DEÜ Rektörü)
Paneller
1.Modern Dönemde Kur’ân Yorumu (10:30-11:30)
Oturum Başkanı: Doç. Dr. Hüseyin YAŞAR
Doç. Dr. Abdülhamit BİRIŞIK: Modern Dönemde Kur’ân’ı Farklı Yorumlamaya Sevk
Eden Amiller
Doç. Dr. Fethi Ahmet POLAT: Modern İslam Düşüncesindeki Kur’ân Yorumlarının
Temel Hareket Noktaları

iki la arasındaki fark

لا لنفى fili muzarinin başında gelir ve onun lafzında bir değişiklik yapmaz istikbali nefi eder ve kendisinde taleb manası yoktur ve la linnehyi ihbari kelamlarda kullanılır.لاينصر
gibisonu ötrelidir bildiğiniz gibi.
لالنهي ne gelince fili muzarinin başına gelir fakat lafzında değişiklik yapar ve onda taleb vardır olumsuzluk talebi ve inşai manada kullanılır.

OSMANLI TARİH YAZARLARININ ALGISIYLA TÜRKİYE-İRAN İLİŞKİLERİNDE SİYASî KARAKTERİN DİNî SÖYLEMİ: “KIZILBAŞLIK”

OSMANLI TARİH YAZARLARININ ALGISIYLA
TÜRKİYE-İRAN İLİŞKİLERİNDE SİYASî KARAKTERİN DİNî SÖYLEMİ: “KIZILBAŞLIK”
Dr. Ali Sinan BİLGİLİ
ÖZET
Osmanlı-Safevî mücadelesi, geçmişten günümüze bir mezhep mücadelesi olarak görülmüştür. Osmanlı
tarih yazarları mücadeleyi dinî bir çerçeveye sokarak teolojik bir boyut kazandırmışlardır. Esasen husumetin
temel sebebi siyasî, hükümranlık ve üstünlük kurma çabasıdır. Ancak, her iki taraf a ideolojisini diğer tarafa
kabul ettirebilmek için inancı kullanmışlardır. Bu çerçevede Safevîlerin kızılbaş ideolojisine karşı Osmanlı
propagandasını yapan tarih yazarları propagandist güç olmuşlardır. Bu meyanda Kızılbaşlığa karşı teolojik
temellerde bir algı geliştirmişlerdir. İşte bu makalede, tarih yazarlarının Kızılbaş algısının arka planında yatan
siyaset olgusu işlenmeye çalışılmıştır.
ABSTRACT
Ottoman-Safevid war has always been seen as a war of sect. Ottoman history writers handled the issue

E-Okul Sistemi Mobil Uygulama Güncellendi

MEB e-okul sisteminde 3 Aralık 2015 tarihinde Mobil Uygulamada bir takım güncelleme yapıldığını duyurdu.



E-Okul sistemi Mobil Uygulama Güncelleme Duyurusu:

Kurum ve öğretmen kullanıcılarının kullanımına açık olan E-Okul MOBİL Uygulamasında Ders Notu Girişi, Sınav Tarihi Giriş işlemlerinin yanı sıra kurum kullanıcıları tarafından "Öğrenci Devamsızlık Girişi İşlemlerinin" yapılabilmesine yönelik gerekli güncelleme işlemleri tamamlanarak kullanıma açılmıştır.
Mobil Uygulamalar

e-Okul Mobil (İl/İlçe/Kurum/Öğretmen) IOS Uygulaması İçin Tıklayınız

o gün, o zaman يومئذ

الكُتُبُ يَوْمَئِذٍ سَيُمْنَحُ مِنْ قِبَلِ مُدِيرِ المَعْهَدِ إِلَى الطَّلَبَةِ الفُقَرَاءِ

Kitaplar o gün enstitü müdürü tarafından fakir öğrencilere ücretsiz dağıtılacaktır.

الأَيَّامُ الَّتِي قَضَيْتَهَا مَعَ أَوَلاَدِكَ بِفَرْحَةٍ فِي طُفُولَتِهِمْ يَوْمَذَاكَ سَيَخْطُرُ ببَالِكَ عِنْدَمَا تَرَكُوكَ بُمُفْرَدٍ فَعَلَيْكَ يَوْمَئِذٍ أَنْ يَتَوَجَّهَ إِلَى اللهِ



Küçüklüklerinde çocuklarınla mutluluklar içerisinde geçirdiğin günleri seni tek başına terkettikleri o günde hatırlayacaksın. İşte o gün Allah’a yönelmelisin.

PROF. DR. ABDÜLKADİR KARAHAN’IN “FUZÛLΔ MERKEZLİ KLÂSİK TÜRK EDEBİYATI MESELELERİNE BAKIŞI

Ϧ
Eyyüp Azlal “Prof. Dr. Abdülkadir Karahan’ın “Fuzûlî” Merkezli
Klâsik Türk Edebiyatı Meselelerine Bakışı”
HİKMET-Akademik Edebiyat Dergisi [Journal of Academic Literature],
Prof. Dr. Mine MENGİ Özel Sayısı, Yıl 2, Sayı 5, 2016, ss. 286-293
Yükleme Tarihi: 14.06.2016 - Kabul Tarihi: 13.10.2016
Eyyüp AZLAL
PROF. DR. ABDÜLKADİR KARAHAN’IN “FUZÛLΔ MERKEZLİ
KLÂSİK TÜRK EDEBİYATI MESELELERİNE BAKIŞI
Öz: Bir edebî eseri tam olarak anlayabilmek için sahibinin psikolojisini,
muhitini, estetik ölçüsünü, güzellik anlayışını da kavrayıp öylece izhara gerek
vardır. Yazar için önem arz eden; eserin içindeki hayal âlemini, muhtevayı ve
fikri vermektir. Bu yüzden Abdülkadir Karahan, üzerinde çalıştığı bir şâire
büyüklük payesini verirken, onu eserinin hacminden, eserin sosyal değeri ve
tarihle olan münasebetinden değil, o eseri vücuda getiren zatın muhitini,
psikolojisini ön plana çıkarmaktır.
Anahtar Kelimeler: Fuzûlî, Bağdat, Beşeri Aşk, Psikoloji, Muhit,
Kerbela

KAZVİNI. Alaüddevle

yazılış sebebiyle eski şiiri yeni şiire tercih
edişinin sebepleri üzerinde durmuş. ikinci
bölümde şairlerin hal tercümeleriyle
çağdaşlarının şiirlerinden örneklere.
üçüncü bölümde Babür'ün hayatına ve
sanat severliğine yer vermiş. ardından
Hümayun dönemi ve Ekber Şah'ın haya-
. fetihleri ve ic aatını anlatmıştır. Ayrı­
ca diğer tezkirelerden farklı olarak sözü-
nü ettiği şairin bulunduğu şehrin coğrafi
durumu ve tarihi hakkında bilgi vermiş­
tir.
Tezkirenin yazımı sırasında başta Zekeriyya
el-Kazvlnl'nin A§arü '1-bi1ad'ı olmak
üzere Babürname, Mirza Haydar ın
Tarib-i Reşidi'si . Ziyaeddin Barani'nin
Tarib-i Firuzşahi'si. Devletşah ın Te~kiretü
'ş-şu1isü'n-netfı'is'i ve Hamdullah el-Müstevfi'nin
Tarib-i Güzide'si gibi eserlerden
faydalanılmıştır. Neifı'isü'1-me'fı§ir'de
yer alan sadece Ekber Şah dönemine ait
166 şairin hal tercümesini Abdülkadir elBedaOnl
Münte}Jabü 't-tevari}J adlı eserinde

EBUBEKİR NUSRET’İN SÂİB-İ TEBRİZÎ ŞERHLERİ

Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/6 Fall 2009
ÖZET
Sebk-i Hindî’nin en önemli temsilcilerinden biri
olan Sâîb-i Tebrizî’nin Türk Edebiyatı üzerinde büyük bir
etkisi vardır. Bu yazıda Sâib-i Tebrizî’nin divânına
yapılan en önemli şerhler olmasına rağmen şimdiye
kadar tam olarak ele alınmayan Ebubekir Nusret’in
şerhleri hakkında bilgi verilmesi amaçlanmıştır.
Anahtar Kelimeler: Sâib-i Tebrizî, şerh,
Ebubekir Nusret.
NUSRAT ABU BAKR’S COMMENTARIES
OF SAIB-I TABRIZÎ
ABSTRACT
Sâib-i Tabrizî, who is one of the most important
represantatives of Indian Style, has a great effect on the
Turkish Literature. In this article, the aim is to give
information regarding Nusrat Abu Bakr’s commentaries
which are the most important commentaries of Diwan of
Saib-i Tabrizi even though they are not fully examined
until now.
Key Words: Sâib-i Tabrizî, commentary, Nusrat
Abu Bakr.

Arapça, İslam’ın Dilidir

Ç a n a k k a l e O n s e k i z M a r t Ü n i v e r s i t e s i
İ l a h i y a t F a k ü l t e s i D e r g i s i
2 0 1 5 , S a y ı 6
( S a y f a 8 9 - 9 4 )
Arapça, İslam’ın Dilidir
Mustafa b. el-‘Adevî Şelbâye
Çev. Ramazan DEMİR*
Arapçanın İslâm’ın dili olması, İslâm’ın doğuşundan ve Kur’ân-ı Kerim’in
apaçık Arap diliyle indirilişinden beri, tarihî hadiselere şahit olan herkesin
anlayabileceği sağlam ve değişmez bir hakikattir.
Arapça yerellik elbisesini çıkarmış, etnik ve milli aidiyetlerini bir tarafa
bırakmıştır. Arapça, Arap yarımadasının dar sınırlarının arkasında gizlenmişken bu
sınırları aşıp ne zaman ve nerede olurlarsa olsunlar Müslümanların ortak dili haline
geldi. Dolayısıyla Arapça, insanları İslâm’a ulaştıran bir yol haline geldiği gibi İslâm
da Arapçayı insanlarla buluşturan bir yol oldu. İnsanlar, İslâm ile Arapçayı, Arapça
ile İslâm’ı tanıdı.
Bu sebeple Arapçayı Kur’ân ve İslâm’ın dili olması hasebiyle doğru konuma