Emsile.Com

Fatih Camii, Emsile.com, Sarf, Nahiv, Fıkıh, Hukuk, Mantık ilimleri

..bakımından, özellikle" - “...في خصوص”

”فِي خُصُوصِ...“

تعبير ”فِي خُصُوصِ...“ مهم جدا في المحادثة والترجمة، ولذا استخدم هذا التعبير في الأمثلة واطلب من الدارسين أن يستخدم هذا التعبير في جملة مختلفة من عنده، حتي نستفيد منها جميعا، وشكرا للجميع،...

”فِي خُصُوصِ...“ kalıbının kullanımına örnek cümleler:

١- لَقَدْ حَضَرْتُ فِي خُصُوصِ العَمَلِ الجَدِيد.
٢- مَاذَا فَعَلْتَ فِي خُصُوصِ الكِتَابِ الَّذِي طَلْتُهُ مِنْكَ.
٣- أُرِيدُ أَنْ أَتَكَلَّمَ مَعَكَ فِي خُصُوصِ دِرَاسَتِكَ فِي مِصْرَ.
1- Yeni iş ile ilgili olarak geldim.

2- Özellikle senden istediğim kitabı ne yaptın?

3- Özellikle Mısır’daki eğitimin hakkında konuşmak istiyorum.

”فِي خُصُوصِ...“ kalıbına dikkat edin lütfen!

Arkadaşlar, sizlerde bu kalıbın kullanımı aşağıdaki cümlelerden öğrendikten sonra ilave örnek cümleler oluşturarak tercümesini yapabilirsiniz.

Örnek cümleler oluştururken fiilleri, özneleri değiştirerek, çoğul, eril dişil kiplerde kullanmayı deneyebilirsiniz.

bşin sonucu, -yapması nedeniyle نتيجة

”نَتِيجَةَ...“
“bşin sonucu, ...yapması nedeniyle, ...dığından”

لَمْ يَشْرَبْ الطَّالِبُ المَاءَ نَتِيجَةَ كَسْرِ الكَأْسِ
Öğrenci, bardağın kırılması sonucu suyu içmedi.
Öğrenci, bardağın kırılması sebebiyle su içmedi.

”نَتِيجَةَ...“
“bşin sonucu, ...yapması nedeniyle, ...dığından”


نَتِيجَةَ الصَّفِّ السَادِسِ الاِبْتِدَائِيِّ تَرَكْتُ الدِّرَاسَةَ لِأَنِّي قَدْ أَرَدْتُ العَمَلَ
İlkokul 6. sınıf sonrası okumayı bıraktım çünkü çalışmak istiyordum.

المَوْتُ نَتِيجَةَ البَرْدِ الشَّدِيدِ

Ölüm, şiddetli soğuk sonrasındadır.

نَتيجَةَ البَرْدِ الشَّدِيدِ المَوْتُ

Şiddetli soğuk sonrasında ölüm vardır.

فَازَ الرَّئِيسُ مُرْسِي فِي الاِنْتِخَابَاتَ نَتِيجَةَ الاِسْتِفْتَاءِ الشَّعْبِيِّ وَلَكِنْ قَامَتْ السُّلْطَةُ العَسْكَرِيَّةُ المِصْرِيَّةُ بِثَوْرَةٍ دَمَوييَّةٍ عَلَى الدِّيمُقْرَاطِيَّةِ

Mursi, halk oylaması sonucu secimlerde kazandı. Ancak Mısır Askeri Sultası demokrasi üzerine kanlı devrim gerçekleştirdi.

Umre nedir?



Umre, Hac'dan farklı olarak, Hac mevsiminin dışında Müslümanların Kabe'yi ziyaret etmeleridir. Fikhı tanımı ise hac gibi bir zaman bağlı olmadan ihrama girerek Kâbe'yi tavaf, sa'y etmek, tıraş olmaktır. Kur'an ve Hadis'te de geçen umreden Kur'an'da; "Haccı ve umreyi Allah için tam yapın" şeklinde, Hadis'te ise "İki umre, arasındaki küçük günahların keffaretidir" şeklinde bahsedilir. Hac ve umrenin peş peşe yapılması tavsiye edilir.

...yapmıştı كان قد فعل

كَانُوا قَدْ ذَهَبُوا إِلَى المُسْتَشْفَى لِزِيَارَةِ أَبِيهِمْ
Babalarını ziyaret için hastaneye gitmişlerdi.

كَانَا قَدْ سَافَرَا إِلَى السُّعُودِيَّةِ العَرَبِيَّةِ لِأَدَاءِ فَرِيضَتِهِمَا

O ikisi hac farizalarını gerine getirmek için Suudi Arabistan'a gitmişlerdi.



كُنْتُ قَدْ اِنْتَظَرْتُكَ فِي المَوْقِفِ الَّذِي بِقُرْبِ بَيْتِكَ وَلَكِنْ لَمْ تَأْتِ إِلَى المَوْقِفِ فِي وَقْتِهِ كُنَّا اِتَّفَقْنَا عَلَيْهِ

Seni, evinizin yakınındaki durakta beklemiştim, ancak kararlaştırdığımız saatte gelmedin.

ÜNLÜ ŞARKiYATÇI E. G. BROWNE'IN DOCU EDEBiYATLARINA İLGiSi OSMANLIYI~A BAŞLAR

A. O. Türkiyat Araştırmaları Enslitüsü Dergisi Sayı 26 Erzurum 2004
ÜNLÜ ŞARKiYATÇI E. G. BROWNE'IN
DOCU EDEBiYATLARINA İLGiSi OSMANLIYI~A BAŞLAR
Dr. Hasan çİFTçi"
ÖZET
Bu yazıda, ünlü Ingiliz şarkiyatçı Edward Granvillc
BROWNE' ın, başta Türkçe, Farsça ve Arapça olmak üzere, Doğu
Dillerine ilgisi üzerinde durulacaktır. Onun, bÜlÜn ömrünü
uğruna harcadığı Doğu edebiyatı, tarih, din ve kültürlerine
merakı, 1877 Osmanlı-Rus savaşı sırasında Osmanlıya ve
Osmanlıca'ya sempati duymakla başlar. Bu nedenle ilkin
Osmanlıea Türkçe'si, ardından Farsça ve Arapça'yı öğrenir.
Araştırmalarda bulunmak ve edebiyat çevreleriyle görüşmek
üzere defalarca istanbul'a, Türkiye'ye gelir. E. J. Wilkinson
Giblı'in erken gerçekleşen vefatı üzerine yarım kalmış olan
Osmanlı Şiir Tarihi'ni (A f-lisıory of Ollllnlan Pıı('ı ry), o
tamamladı. 0, bütün ömrünü asıl mesleği tıp yerine, Doğu
Dilleri, edebiyatıarı, elin, kültür ve tarihlerini araştırmaya
harcayan bir şarkiyatçıdır.

Geçmişten Bugüne İran İslam Devrimi: Genel Değerlendirme

İnceleme
Mayıs 2011 - Cilt: 3 - Sayı: 29 93
İran dış politikası, devrimden bugüne değişimler geçirdi.
Resimde, İran İslam Devrimi lideri Humeyni, Devrim’den hemen sonraki günlerde FKÖ lideri Yaser Arafat’la görülüyor.
Geçmişten Bugüne İran İslam Devrimi: Genel
Değerlendirme
Iranian Islamic Revolution From Past to Present: A General Evaluation
Dr. Ünal GÜNDOĞAN
Abstract
In 1979, a drastic change has been occurred in Iran. It was a revolution in the true sense of the concept
for its lust for justice, liberty and equality. It was also a popular uprising against imperialism of which
all revolutions had the same stand. But it has also many novelties not to the theory, but for the Islamic
perspectives. First and foremost, it was a breaking point within the Islamic history in general and within
the Shi’ite tradition in particular. This article first focuses on the “firsts” of the Iranian revolution in the

İslâm Geleneğinde Ümerâ Huzurundaki Bilimsel Toplantıların Osmanlıcası: Huzur Dersleri

İslâm Geleneğinde Ümerâ Huzurundaki
Bilimsel Toplantıların Osmanlıcası:
Huzur Dersleri
ÖMER KARA
Doç. Dr., Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
I. GİRİŞ: CAHİLİYEDEN İSLÂM GELENEĞİNE TOPLANTI TİPLERİ ve
MUHÂDARA TİPLEMESİ
1. Câhiliye’deki Toplantı Türleri
İlmî-edebî toplantı geleneğimizin kökenleri, ta Câhiliye dönemine kadar
uzanır. Bu dönemde kabile düzeyindeki toplumsal yapılanmanın bir gereği
olarak, ilaveten o dönem için şeref, fazilet ve erdem olarak kabul edilen unsurlar
müvacehesinde bir kısım toplantılar yapılırdı. Toplantı tipleri çoğunlukla
“üdebâ”, “hutabâ” ve “şuarâ” diliyle “edebî” düzeyde “karşılıklı atışma” şeklinde
gerçekleştirilirdi. Bu toplantılardaki en önemli saik ise, dönem içerisinde “erdem
ve fazilet” olarak addedilen “kabile-aşiret üstünlüğü, erdem ve fazilet üstünlüğü,
mal-mülk, çoluk-çocuk çokluğu” gibi unsurlar çerçevesinde bir “üstünlük
yarışı”ydı. Bu mantık içerisinde Câhiliyede çeşitli özellikleri haiz ve değişik

Mücerred ve Mezid Bablar المجرد والمزيد

Mücerred ve Mezid Bablar المجرد والمزيد
المجرد والمزيد
(1) أبواب المجرد
الأمثلة
(1) نَصَرَ . يَنْصُرُ
(2) ضَرَبَ . يَضْرِبُ
(3) فَتَحَ . يَفتَحُ
(4) فَرِحَ . يَفْرَحُ
(5) كَرُمَ . يَكْرُمُ
(6) حَسِب . يَحْسِبُ
(7) طَمْأنَ . يُطَمْئِنُ

البحث
الأفعال الماضية الستة الأولى ثلاثية مجردة، وأول كل منها مفتوح، أما ثانية فهو إما مفتوح وإما مكسور وإما مضموم ، ويؤخذ من الأمثلة أن الحرف الثاني في الماضي كان مفتوحا كان هذا الحرف في المضارع مضموما أو مكسورا أو مفتوحا ، وأن كان الثاني الماضي مكسورا فإن هذا الحرف يكون في المضارع مفتوحا أو مكسورا ولا يكون مضموما، وإن كان ثانية مضموما كان هذا الحرف مضموما في مضارعه وليس غير.
والأفعال التي في الأمثلة مرتبه على حسب كثرتها، فأفعال باب نَصَر أكثر من أفعال باب ضرب، لذا سمى باب نصر بالباب الأول، وباب ضرب بالباب الثاني وهكذا.
أما المثال السابع فرباعيّ مجرد، وليس له مع مضارعه إلا صورة واحدة وهي ضمّ حرف المضارعة وكسر ما قبل آخر المضارع.

القاعدة

DEFTERDAR SEYFİ ÇELEBİ TÜRKİSTAN VE UZAK DOĞU SEYAHATNAMESİ,

OÜSBAD
MART 2016
Hakan KURT, (s.348-352)
348
KİTAP DEĞERLENDİRMESİ
Serkan ACAR, DEFTERDAR SEYFİ ÇELEBİ TÜRKİSTAN VE UZAK DOĞU
SEYAHATNAMESİ, Selenge Yayınları, İstanbul 2014, 158 Sayfa.
Hakan KURT
Serkan Acar tarafından yayına hazırlanıp notlandırılan kitap, Önsöz (s. 9-10)
ardından Defterdar Seyfi Çelebi ve Eserine Dair (s. 11-20),Türkistan ve Uzak Doğu
Seyahatnamesi (s.21-89), Bibliyografya (s. 90-100),Osmanlıca Metin (s. 101-153) ve
Karma Dizin (s. 155-158) başlıkları altında beş bölümden oluşmaktadır.
Yazar “Önsöz”de (s. 9-10) Türk Dünyası kavramının coğrafi anlamına kısaca
değinmiştir. Acar, Anadolu, Türkistan, İran, Kuzey Hindistan, Afganistan, Kuzey Irak,
Balkanlar, Kafkaslar, Tataristan, Kırım ve Kıbrıs gibi pek çok bölgenin coğrafi olarak
Türk Dünyası sınırları içinde olduğunu söylemektedir. Ayrıca edisyon kritiği daha
önce Joseph Matuz tarafından yapılan Seyfi Çelebi Seyahatnamesi’nin bu kavramın

Sağlıklı Yaşam Projesi Okullarda Başlatıldı

Sağlıklı Beslenmeyi Eğlenerek Öğreniyorlar

Yeni nesillerin, sağlıklı beslenmenin ve günlük egzersizin önemini benimsemesi amacıyla İstanbul’daki ilköğretim okullarında ‘Sağlıklı Yaşam Projesi’ başlatıldı. 5-7 yaş grubuna yönelik olan projeyle, sağlıklı olma bilincinin çocuklarda yer etmesi ve obezite hastalığının görülme sıklığının azalması hedefleniyor.

ORTAÇAĞ İRAN’INI ANLAMAK: FİRDEVSÎ, NİZÂMÜ’L-MÜLK, SABBÂH VE HAYYAM

TÜRK KÜLTÜRÜ ve HACI BEKTAŞ VELÎ ARAŞTIRMA DERGİSİ / 2016 / 77 77
ORTAÇAĞ İRAN’INI ANLAMAK: FİRDEVSÎ, NİZÂMÜ’L-MÜLK,
SABBÂH VE HAYYAM
Ömer Soner HUNKAN*
Öz
Moğol öncesi ortaçağ İran’ını, her biri kendi alanında meşhur devrin dört sembol isim
Firdevsî, Nizâmü’l-Mülk, Hasan Sabbâh ve Ömer Hayyam’ın biyografileri üzerinden
irdelemeye çalışmak, bu dönemdeki İran imgesi hakkında hem bir fikir verebilir hem de siyasî
tarihinin yoğunluğu içinde kaybolan olguları daha iyi anlamayı kolaylaştırabilir. Zira İran’ın
İslâm öncesi geleneklerinin yeniden ihyası ve yeni fatihler yani Araplar ve Türkler karşısında
İran’ın Fars milli hissiyatına sığınarak var olma mücadelesi, farklı alanlardaki bu şahsiyetleri
ortak bir zeminde buluşturmaktadır. İşte bu makalede, Firdevsî, Nizâmü’l-Mülk, Hasan
Sabbâh ve Ömer Hayyam’ı İran’ın millî bir değeri haline getiren ortak vasıflarının tarihi izleri
sürülerek, biyografileri çerçevesinde bazı sonuçlara ulaşılmaya gayret edilmektedir.

KİTÂB-I DÜSTÛR-I ŞAHÎ FÎ-HİKÂYET-İ PÂDİŞÂHÎ

KİTÂB-I DÜSTÛR-I ŞAHÎ FÎ-HİKÂYET-İ PÂDİŞÂHÎ
Ahmet Selman YİĞİT*
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:3, Issue: 1, Winter 2017, (371-375)
Eski Anadolu Türkçesi sahasına ait eserler, edebiyatımızın her
dönem ve şubesine kaynaklık etmekle beraber başlangıçlık da
teşkil etmektedir. Ayrıca o buhranlı döneme ait eserler nitelik
ve nicelik bakımından oldukça azdır. Bu sebeplerden dolayı
saha ve dönem ile ilgili yapılan çalışmalar, büyük önem arz
etmekte ve haklı olarak edebiyat araştırmacıları tarafından
büyük ilgi görmektedir.
Bu yazıda Eski Anadolu Türkçesi dönemine ait, Dr. Ramazan
Duran’ın hazırladığı ve konusu Eski Anadolu Türkçesi
dönemine ait bilim dünyası tarafından “Marzuban-nâme
Tercümesi” adıyla bilinen Şeyhoğlu Sadrüddin Mustafa’nın
“Kitâb-ı Düstûr-ı Şahî Fî-hikâyet-i Pâdişâhî” eseri
tanıtılacaktır.
Bu çalışmada, her şeyden önce Şeyhoğlu Mustafa’nın
eserinin adının “Marzuban-nâme Tercümesi” olmadığı dile

TÜRKÇE VE ARAPÇADA TELAFFUZLARI AYNI, ANLAMLARI FARKLILAŞMIŞ BAZI SÖZLER ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

1063
TÜRKÇE VE ARAPÇADA TELAFFUZLARI AYNI,
ANLAMLARI FARKLILAŞMIŞ BAZI SÖZLER ÜZERİNE
BİR ARAŞTIRMA
KORKMAZ, Seyfullah
TÜRKİYE/TУРЦИЯ
ÖZET
Bu bildiride, Türkçe ve Arapça, her iki dilden seçilen kullanılış tanıkları ile
söylenişi aynı, anlamı farklı kelimeler üzerine bir araştırma yapılmıştır.
Türkçe ve Arapça birbirinden etkilenmiş iki ayrı dildir.
Arapçadan Türkçeye geçmiş olan bazı kelimeler, Türkçede Arapçadaki
anlamlarından farklılaşarak kullanılır hale gelmiştir. Örneğin, millet ve ümmet
kelimelerinin her iki dildeki kullanılış örneklerine bakıldığında, Araplar “Arap
Ümmet, Birleşmiş Ümmetler Teşkilatı” derken Türkler “Türk milleti., İslam
Ümmeti, Birleşmiş Milletler Örgütü” demektedir.
Kimlik belgelerinde geçen “cinsiyet” kelimesi önüne Türkçede “erkek” veya
“kadın” yazılırken Arapçada “cinsiyet” kelimesinin önüne o kişinin uyruğu yani,
hangi ülkenin vatandaşı olduğu yazılmaktadır…
Asya ve Afrika dillerinde müşterek kullanılan pek çok kelime mevcuttur.

Ali Şakir Efendi ile söyleşi

Ahmet Bedir: Önce lisans döneminden
başlamak istiyorum? Hangi
üniversiteden mezunsunuz? Hangi
yıllarda okudunuz?
Ali Şâkir Efendi: İmam-Hatip
okuluna Yozgat’ta başladım. Yozgat
İmam-Hatip Lisesi 1953’te açıldı ve
ben de onun ilk talebesiyim. İmamHatip
Lisesi’nin birinci devresini
Yozgat’ta bitirdim. İkinci devresini
ise Ankara İmam-Hatip Lisesinde
devam ettim. O zaman Ankara
İmam-Hatip Lisesi’nin müdürü Veli Ertan Bey idi. Kısa bir süre sonra değiş-
ti. Zakir Güven Bey müdür oldu. Bu bir resim hocası idi. Zaten İmam-Hatip
Liseleri’nin kaderidir. İlk açılınca mutlaka meslekten olmayan, ya resim hocası,
ya müzik hocası ya da bu cinsten diğer hocalar müdür tayin edilirlerdi. Yozgat’ta
da böyle idi. Yozgat İmam-Hatip Lisesi’nin ilk müdürü de resim hocası idi.
Bunlar enteresandı. 1961 yılı haziranında Ankara İmam-Hatip Lisesi’nden mezun
oldum. Üniversite imtihanına girerken, çalışırken okuyabileceğim fakülteleri

Ahmedî’nin ‘‘Fî Kâfiyetü’s Sîn Der-Medh-İ Emîr Sülmân’’ Adlı Methiyesinin Dil Özelliği Açısından İncelenmesi

SDÜ Fen Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, Aralık 2016, Sayı: 39, ss. 79-94.
SDU Faculty of Arts and Sciences Journal of Social Sciences, December 2016, No: 39, pp. 79-94.
Yayın Geliş Tarihi/The Arrival Date 04.08.2016 Yayına Kabul Tarihi/Acceptance Date 06.12.2016
Hasan ÖZER*
-Hatice ÇAM
Ahmedî’nin ‘‘Fî Kâfiyetü’s Sîn Der-Medh-İ Emîr Sülmân’’
Adlı Methiyesinin Dil Özelliği Açısından İncelenmesi
Examination of the Eulogy of Ahmedi’s Named
‘‘Fî Kâfiyetü’s Sîn Der-Medh-i Emîr Sülmân’’
in Terms of Language Characteristics
ÖZET
Ahmedî, XIV. yüzyıl Beylikler Döneminde yaşamış şair ve yazarlardandır. Asıl adı kaynaklarda farklılık
göstermektedir. Bazı kaynaklarda Taceddin İbrahim bin Hızır’a dayandırılarak adının İbrahim, lakabının Taceddin,
baba adının Hızır olduğu geçmektedir. XIV. ve XV. yüzyıllarda beylikler arasında yaşanan mücadeleye rağmen şair
ve sanatkârlar himaye edilmiştir. Ahmedî de himaye edilen şairlerden birisidir. Ahmedî’nin ilk eğitimini