Emsile.Com

Fatih Camii, Emsile.com, Sarf, Nahiv, Fıkıh, Hukuk, Mantık ilimleri

SÜLEYMAN NAZİF’E GÖRE İRAN EDEBİYATININ EDEBİYATIMIZA TESİRİ

Anahtar kelimeler: Edebiyat, İran Edebiyatı, Süleyman Nazif.
Öze:
Türklerin İslam’ı kabul etmeleriyle birlikte İran Edebiyatının Türk Edebiyatına
büyük etkisi olmuştur. Türk şairler yüzyıllarca İranlı şairlerin etkisinde kalmışlar ve
İran Edebiyatından bir çok eseri Türkçe’ye tercüme etmişlerdir.
İki bölümden oluşan makalemizde Süleyman Nazif’in Edebiyat-ı Umumiye
Mecmuasında “İran Edebiyatının Edebiyatımıza Tesiri” başlığıyla yayımlanan
makalesi değerlendirilmiş ve ikinci kısımda bu makale Osmanlıca’dan yeni Türk
harflerine aktarılmış ve gerekli yerlerde dipnotlarla açıklamalar getirilmiştir.
The Influence of the Persian Literature on Our Literature in Suleyman
Nazif’s Opinion
Abstract
Key words: Literatür, Persıan literatür, Suleyman Nazif
The Persian Language had a great effect on the literature created by Turks after
they accepted Islam. Turkish poets have been affected by Persian poets for centuries
and they have transferred many words to our language.

SARF VE NAHVİN TARİFLERİ

SARF VE NAHVİN TARİFLERİ
Arapça dilbilgisi (gramer) sarf ve nahiv olmak üzere iki kısma ayrılır
1- sarf (الصرف) : İstenilen manayı elde etmek için kelimenin aldığı şekillerden bahseden bilgi dalıdır.(şekil bilgisi)
Sarf ilmi kelimenin isim ve fiil çeşitleriyle meşgul olur. Bir kelimenin bir şekilden diğer şekle konmasına tasrif(التصريف:çekim) denir. fiillerin tasrifi maziden muzariye ondanda emre ... nakille olur.
فرحsevindi يفرحsevinir افرحsevin
veya bir şahıstan diğer şahsa geçmekle olur:...فرحوا فرحا فرح
İsimlerin tasrifi ise tesniye ve ceme(çoğula) ismi tasgir(küçültme ismi) ismi mensuba nakille olur.
نهر ırmak نهران iki ırmak انهار ırmaklar نهير ırmakçık نهرى ırmaklı

Kuran'da Geçen Kelimeler ve Anlamları 10

HUD SURESİ

1- ثنى eğriltmek

2- حاق kuşatmak

3- فَخُورٌ şımarıp,böbürlenen

4- أخبت huşu, Rabb'e yönelme

5- طَرَد uzaklaştırmak

6- غوي helak olmak,azmak

7- فَارَ التَّنُّورُ tandır kızıştı

8- رسو demir atmak karaya bırakmak

9- معزل inziva yeri bir yere çekilme

10- اَوَى sığınmak

11- بلع yutmak

12- قلع tutmak,yağmuru kesmek

13- غيض giderek azalmak

14- عرا başına gelmek,

15- عَنِيدٍ azgın inatçı

16- نَاقَةُ dişi deve

17- عَقَرُ kesmek

18- غْنَوْ yaşamak

19- حنيذ kızartılmış

20- مَا لَبِثَ çok geçmeden

21- نكر yadırgamak

22- وجس ürkmek

23- روْع korku

24- منيب dönen, Rabb'e yönelen kimse

25- ذرع güç,takat

26- سِيءَ hoşlanmamak, telaşlanmak

27- عَصِيبٌ şerli, zor

28- هرع acele etmek

علامة الإستفهام

علامة الإستفهام


علامة الإستفهام (؟) ، هي علامة رمزية من علامات الترقيم ، توضع في نهاية الجملة الأستفهامية. مثل :

متى تذهب إلى العمل؟
كم تبعد مدينتك عن العاصمة؟
ولا يوضع نقطة بعد علامة الاستفهام (وعلامة التعجب أيضاً) ، فهي تعتبر إنهاء للجملة.

CİHANGİR DÖNEMİNDE BABÜRLÜ SARAYINDA DİL MESELESİ

Cilt: 4, Sayı: 8, Temmuz 2016 / Volume: 4, Issue: 8, July 2016
Makalenin Geliş ve Kabul Tarihi.: 06.06.2016-08.06.2016
CİHANGİR DÖNEMİNDE BABÜRLÜ SARAYINDA DİL MESELESİ
Language Issue in Babur Palace During Jahangir's Period
Emre ÖMÜR
ÖZ
Devlet ve milletlerin yaşattıkları en büyük miraslardan biri olarak kabul
edilen dil sadece kültürel bir olgu değil, aynı zamanda siyasi bir yapıyı da teşkil
etmektedir. Devlete de adını veren Babür Şah tarafından 1526 yılında kurulan
Babürlülerde dil meselesi daima tartışmalı bir konu olmuştur. İçerisinde bulunduğu
coğrafya gereği Safeviler ve Hindular ile iç içe yaşamış bu Türk kavmi, zamanla
onların dillerinden de etkilenmiştir. Özellikle Ekber ve Cihangir döneminde yaşanan
sosyo-kültürel değişim saray ve çevresinde yaşamı derinden etkilemiş ve bunun bir
sonucu olarak köklü değişiklikler meydana gelmiştir. Makalede Babürlü devletinin
ilk kurulduğu dönemden itibaren kullandığı diller ve sonraki dönemde yaşanan

"aynı zamanda, aynı anda" - في ان واحد

"aynı zamanda, aynı anda" – فِي آنٍ وَاحِدٍ kalıbı için örnek cümleler:

Sen ölümden hem nefret ediyor hem de onu seviyorsun.
أَنْتَ تَكْرَهُ المَوْتَ وَتُحِبُّهُ فِي آنٍ وَاحِدٍ.

Sen arkadaşını hem seviyorsun hem de ziyaret etmiyorsun.
أَنْتَ تُحِبُّ صَدِيقَكَ وَلاَ تَزُورُهُ فِي آنٍ وَاحِدٍ.

Bize hem süt hem de su veriyordu.
كَانَ يُعْطِي لَنَا حَلِيبًا وَمَاءً فِي آنٍ وَاحِدٍ.

Beni hem akşam hem de sabah ziyaret ediyordu.
كَانَ يَزُورُنِي مَسَاءً وَصَبَاحًا فِي آنٍ وَاحِدٍ.

O hem Zeynep’i hem de Fatma’yı seviyordu.
كَانَ يُحِبُّ زَيْنَبَ وَفَاطِمَةَ فِي آنٍ وَاحِدٍ

TATAR BİLMECELERİNDEKİ ARAPÇA, FARSÇA VE RUSÇA ALINTILAR ÜZERİNE

Karadeniz Araştırmaları • Güz 2010 • Sayı 27 • 191-215
TATAR BİLMECELERİNDEKİ ARAPÇA, FARSÇA VE
RUSÇA ALINTILAR ÜZERİNE
Caner Kerimoğlu*
Özet
Bilmeceler halk kültürünün en önemli öğelerinden biridir. Diğer halk edebiyatı
ürünü gibi komşuluk ilişkilerini gösteren ipuçlarına sahiptir. Bu çalışma Tatar
bilmecelerindeki alıntı öğelerle ilgilenecek; Arapça, Farsça ve Rusça alıntıları
ses bilgisi ve anlam çerçeveleri bakımından ele alacaktır. Çalışmada bu üç dile
ait toplam 482 adet alıntı öğeye yer verilecektir. Bunların dillere göre sayısı şu
şekildedir: Arapça 250 (%52) Farsça 101 (%21) Rusça 131 (%27).
Anahtar kelimeler: Tatar, bilmeceler, ödünçleme, alıntı, halk edebiyatı.
Abstract
Riddles are one of the most important elements of folk culture. They have many
clues showing neighborhood relations, such as other folk literature products.
This study deals with borrowed elements in Tatar riddles and borrowings form

SEMENÛ PİŞİRENLER*

Gönderim Tarihi: 01.07.2016 Kabul Tarihi: 05.09.2016
SEMENÛ PİŞİRENLER*

Celâl Âl-i Ahmed**

Çev. Esra YALÇINTAŞ***

Bahçenin tamamını duman kaplamıştı ve gürültü yılın tamamından daha fazlaydı.
Kadınlar yemeklerini ayaküstü yemişlerdi ve ne kadar uğraştılarsa da çocukları
uyutamamışlardı. Çadırlarını başlarından çıkartıp bohçalarının içine koymak ve bir o
tarafa bir bu tarafa rahatça gidebilmek için erkekleri evden dışarı çıkarmışlardı.
Uğursuzluk getiren, uykularının geldiğinin farkında olmayan çocukların bağırışları,
kapların yer değiştirme sesi, yardıma gelen komşu kadınların giriş çıkışları ve
diğerlerinin ona hiçbir üstünlüğü olmadığı evin hizmetçisi Sekine’nin tahta
ayakkabılarının sesi, bu seslerin tümü bahçenin dumanıyla birlikte evin damından daha
yukarı yükseliyordu.
Bütün mahalle Fatima günü1
olduğu için Hacı Abbas’ın evinde bir adak için
semenû
2
pişirdiklerini düşünüyordu. Bu semenû da Hacı’nın karısının özel adağıydı.

MA'RİFE VE NEKRE:

MA'RİFE VE NEKRE:

MA'RİFE İSİM: Belirli ve bilinen bir varlığı gösteren, genellikle başında harf-i tarif adını verdiğimiz (ال) takısı (artikel) bulunan isimlere ma'rife isim denir.

Örnekler:

الرَّجُلُ : Adam, الْمِشْمِشُ : Kayısı, الْمَدِينَةُ : Şehir, الْمِسْطَرَةُ : Cetvel

Bu kelimelerin başında harf-i tarif olduğu için böyle isimler ma'rifedir. Başına harf-i ta'rîf gelince sonunda tenvîn bulunmadığına dikkat edelim.

Bir isimde aynı anda ma'rifelik alâmeti harf-i ta'rîf ile nekrelik alâmeti tenvîn aynı anda bulunmaz. Bir ismin başında harf-i tarîf varsa sonunda tenvîn, sonunda tenvîn varsa başında harf-i ta'rîf olmaz.

NEKRE İSİM: Belirli ve bilinen bir varlığı göstermeyen, genellikle sonunda tenvîn adını verdiğimiz iki ötre, iki esre ve iki üstün diye bilinen simgelerin bulunduğu isimlere nekre isim denir.

Örnekler:

رَجُلٌ , مِشْمِشٌ , مَدِينَةٌ , مِسْطَرَةٌ

PRATİK ARAPÇA DERSLERİ 4

PRATİK ARAPÇA DERSLERİ 4
HAZIRLIK DERSİ – 4
درسٌ تحضيريٌ رقم: 4

ÖĞRETMENİN AÇIŞ KONUŞMASI:
أيها الإخوةُ والأخوات،
السلامَ عليكم ورحمة اللهِ وبركاتُهُ وبعد،

فإنَّ عائشةَ أصبحتْ في النهايةِ تلميذَةً في معهد اللُّغةِ العربيةِ. وذلك بفضل الْمُسَاعَدَاتِ التي قَدَّمَتْهَا خَدِيجَةُ. وهذه كانتْ الضَّالَّةَ الْمَنْشُودَةَ التي طَالَمَا حَلَمَتْ بها عائِشَةُ.

وافق مديرُ المعهدِ على طلبِها، فالتحقتْ بهذه المدرسة التي تواصِلُ فيها جماعةٌ من الشبابِ الأجانبِ دراسَتَهَا، ويتعلّمونَ فيها اللُّغةَ العربيةَ.

ولقد كان حظُّ عائشةَ وَافرًا حينَ زَوَّدَتْهَا إدارةُ المدرسةِ بمجموعةٍ من الكُتُبِ مجَّانًا. فكانتْ السعادةُ تغمُرُها وهي ترافِقُ زميلَتَها خديجةَ إلى دارها.
أما قصّةُ الْتِحَاقِِِهَا بالمعهدِ، فهي كما تلي:

1. Müdür Bey, Ayşe benim arkadaşımdır.
يا سيِّدَ الْمُدِير، عَائِشَةُ هِيَ زَمِيلَتِي.
2. Türkiye’den geldi.
إِنَّهَا جَائتْ مِنْ تُركِيَا.
3. Ailesi İstanbul’da oturuyor.
أُسْرَتُها تُقِيمُ فِي إسطنبول.

Endülüs Bilim Hayatında Yahudiler

T.C.
ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ
İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ
Cilt: 18, Sayı: 1, 2009
s. 509-528
Endülüs Bilim Hayatında Yahudiler
Şevket Yıldız
Dr., U.Ü. İlahiyat Fakültesi
sevketyildiz@uludag.edu.tr
Özet
VIII. asrın başlarında İslam ordusunun İber yarımadasını fethettiği
esnada bölgede yaşayan halklardan birisi de Yahudilerdi.
Hıristiyan hâkimiyeti altında iken oldukça zor şartlarda yaşayan
Yahudiler, Endülüs Müslümanlarının hoşgörülerinden oldukça
memnun olmuşlar ve kimliklerini rahatlıkla ifade edebilmişlerdir.
Kısa sürede Endülüs kültürüne adapte olan Yahudiler Endülüs
medeniyetinin bir parçası olarak, yaptıkları bilimsel çalışmalarla
Avrupa’nın İslam ve bilimle tanışmasına yardımcı olmuşlardır.
Süryani mütercimlerin Yunan mirasını İslam medeniyetine
aktarmada oynadıkları rolün bir benzerini Endülüslü Yahudi
mütercimler oynamış ve yaptıkları çevirilerle İslam bilgi birikimini
Avrupa’ya taşımışlardır. Ortaçağ Batı dünyası, bir yandan tercü-

Muhtelif Nev’de Hadisler ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Ebu Davud

Başlık: İLAVELER BÖLÜMÜ

Konu: Muhtelif Nev’de Hadisler
Ravi: Ebu Hüreyre
Hadisin Arapçası:

وعنه رَضِيَ اللّهُ عَنه قال: ]قَالَ رَسُولُ اللّهِ #: تكُونُ إبلٌ لِلشَّيَاطِينِ، وَبُيُوتٌ لِلشَّيَاطِينِ فأمَّا إبِلُ الشَّيَاطِىنِ فَقَدْ رَأيْتُهَا، يَخْرُجُ أحَدُكُمْ بِنَجِيبَاتٍ مَعَهُ قَدْ أسْمَنَهَا فََ يَعْلُو بَعِيراً مِنْهَا، وَيَمُرُّ بِأخِيهِ قَدِ انْقَطَعَ بِهِ فََ يَحْمِلُهُ، وَأمَّا بُيُوتُ الشَّيَاطىنِ فََ أرَاهَا إَّ هذِهِ ا‘قْفَاصَ الّتِي تَسْتُرُ النَّاسُ بِالدِّيبَاجِ[. أخرجه أبو داود .

Hadisin Anlamı:

Şemseddin Sami’nin Edebiyatla İlgili Eserleri ve Görüşleri

TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ • 39
Şemseddin Sami’nin Edebiyatla İlgili
Eserleri ve Görüşleri
The Works And Views Of Semseddin Sami Related To Literature
A. Azmi BİLGİN*
ÖZET
Türk edebiyatının önemli simalarından biri olan Şemseddin Sami’nin edebî eserleri diğer nitelikli
çalışmalarının gölgesinde kalmış ve yeterince değerlendirilmemiştir. Bu çalışmada, gerek
telif gerekse tercüme pek çok kitap ve makaleleri bulunan Şemseddin Sami’nin edebî değer
taşıyan eserleri tanıtılmıştır. Ayrıca onun bugüne kadar yeterince dikkati çekmemiş olan makalelerinden
hareketle hem şiirle ilgili, hem de İran, Arap ve Türk edebiyatı ile ilgili görüşleri
aktarılmaya çalışılmıştır.

ANAHTAR KELİMELER
Şemseddin Sami, Türk edebiyatı, şiir, şair, eser.

ABSTRACT
Literary Works of Semseddin Sami who was an important writer of Turkish literature has not
been evaluated adequatedy and this literary work have played second string to his other quality

!لأنهم مسلمون.. التعاطف على الهوية فى أمريكا

أكرم القصاص

لأنهم مسلمون.. التعاطف على الهوية فى أمريكا!

Bazı İran Üçgülü (Trifolium resupinatum L.) Hatlarında Tohum Verimi ve Verim Unsurlarının Belirlenmesi*

TARIM BİLİMLERİ DERGİSİ 2006, 12 (2) 210-215
ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ
Bazı İran Üçgülü (Trifolium resupinatum L.) Hatlarında
Tohum Verimi ve Verim Unsurlarının Belirlenmesi*
Akın ÖRSDÖVEN1 Hayrettin KENDİR1
Geliş Tarihi: 10.05.2006
Öz: Bu çalışmada, dünyada ve ülkemizde önemli tarımsal potansiyele sahip üçgül türlerinden olan İran
üçgülü hatlarının tohum verimi ve verim komponentleri incelenerek en yüksek tohum verimini sağlayan bitkilerin
ortaya konulması amaçlanmıştır. Araştırma 2005 yılında Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri
Bölümü deneme tarlasında yürütülmüştür. Çalışmadan elde edilen verilere göre, bitkisel ve tarımsal özellikleri
incelendiğinde kömeçte çiçek sayısı en çok 5400 numaralı hatta 27.61 adet, en uzun bitki boyu 5400 numaralı
hattan 74.47 cm, en geniş sap çapı 5464 numaralı hattan 6.36 mm, ana dalda kömeç sayısı en fazla 5480
numaralı hattan 34.80 adet, en geniş kömeç çapı 5453 numaralı hattan 8.97mm, kömeçte tohum sayısı en