Emsile.Com

Fatih Camii, Emsile.com, Sarf, Nahiv, Fıkıh, Hukuk, Mantık ilimleri

İRAN'DA TÜRKLER*

İRAN'DA TÜRKLER*
PROF. DR. GERHARD DOERFER
Büyük Arap tarihçisi İbnü'1-Esir şöyle yazar: Selçuklu sultanı Toğrul'a
İran'da nefis bir badem tatlısı olan lavzinec ikram ettiklerinde, bunu şapır şapır
mideye indirip "İyi bir tutmaç, ama içinde sarımsak yok" dedi.
İşte, XI. yüzyılda Türklerin İranlılara nasıl göründüğünü anlatan bir tablo.
Nefis yemek pişirme sanatından bile anlamayan barbar bir halk. Gerçekte burada dile getirilmiş olan aşağılama, tıpkı halklar arasında var olan her türlü
nefret gibi bilgisizlikten kaynaklanmaktadır. Kendilerini aşın derecede kendi
kültürlerine kaptırmış olan Farslann, VIII. yüzyılda dikilmiş Orhon yazıtlarından da, bunların olağanüstü güzellikte edebiyat eserleri olduğundan da haberleri yoktu. Bir kısmım Kâşgarü Mahmud'un yazıya geçirdiği eski Türk destanlarını bilmiyorlar, pek zengin Uygur edebiyatım hiç tanımıyorlardı.
Pek çok Farsta Türklere karşı nefret duygusu bu güne değin süregelmiştir.

Umre için hangi renk pasaport gerekli?



Pasaport Alma Adımları

1. Randevu Alma
2. Bankaya Pasaport Harcı Yatırma
3. Biometrik Fotograf Çektirme
4. Randevu Tarihinde Emniyette Olma

1. Randevu Alma

Türkiye'nin her yerinden +90 312 462 91 46 ve 47 nolu telefonu arayıp TC Kimlik numaranızı vererek pasaport için randevu alabilirsiniz. İnternetten randevu almak isterseniz: www.epasaport.gov.tr

2018 Türkiye Pasaport Harç ve Defter Bedelleri

6 aylık pasaport: 137,50 TL,
1 senelik pasaport: 201,30 TL
3 senelik pasaport: 465,50 TL
4-10 senelik pasaport: 657,40 TL

Pasaport defter ve harç bedelleri her yıl Maliye Bakanlığı tarafından belirlenmekte ve 492 Sayılı Harçlar Kanununa bağlı Harçlar Kanunu Genel Tebliği (6) sayılı tarife ve Değerli Kağıtlar Kanunu Genel Tebliği ile Resmi Gazetede yayımlanmaktadır.

DOKTOR CEVAD HEY'ET 75 YAŞıNDA

Cevad Hey'et'e
Yarıya bölünmüş ana vetenin
Bu gün senden umur derdine melhem.
Qardaş, qoşalaşdı si/ahm senin;
Gündüzler-bıçaqdır, geceler-qelem.
Bahtiyar Vahabzade
Türk dünyası, tarih boyu insanlıga ilmin ve medeniyetin gelişmesinde
hususi hizmetleri olan büyük şahsiyetler bahşetmiştir. Bu şahsiyetlerin
faaliyet sahaları, yalnız bir halka, bir millete mahsus olmayıp bütün insanlıga
yönelik olmuştur. Fariibi, lbn-i Sina, Nizarnı, Fuzuli, Yunus Emre, Gazali, Ulug
Bey, Katip Çelebi gibi ilk akla gelen simaların insanlığa hizmet ananesi çağdaş
dtinyamlZda da devam etmektedir.
Türk dünyasının yetiştirdigi, kendi atalarının ananesini Iiyakatle devam
ettiren büyük şahsiyetlerden biri de hiç kuşkusuz meşhur cerrah, Türkolog,
edebiyatçı ve tarihçi Doktor Cevad Hey'et'tir.
Cevad Hey'et 24 Mayıs 1925 yılında Tebriz'de dünyaya gelmiştir. Babası
Mirza Ali Hey'et devrinin önemli simalarındandır. O, İran Meşrutiyet inkılabının

21.10.2016 Cuma Hutbesi “Allah’a Verdiği Söze Sadık Kimse: Mümin”

21.10.2016
Cuma Hutbesi: “Allah’a Verdiği Söze Sadık Kimse: Mümin”


بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

.اَلَّذ۪ينَ يُوفُونَ بِعَهْدِ اللّٰهِ وَلَا يَنْقُضُونَ الْم۪يثَاقَۙ

وَالَّذ۪ينَ يَصِلُونَ مَٓا اَمَرَ اللّٰهُ بِه۪ٓ اَنْ يُوصَلَ وَيَخْشَوْنَ رَبَّهُمْ وَيَخَافُونَ سُٓوءَ الْحِسَابِۜ

Aziz Kardeşlerim!
Allah’ın selamı, rahmeti, bereketi hepimizin üzerine olsun. Cumanız mübarek olsun.
Yüce Rabbimiz, okuduğum âyet-i kerimede şöyle buyuruyor: “O müminler ki, Allah’a verdikleri söze sadık kalırlar. Onlar, Allah’a vermiş oldukları sözden asla dönmezler. Allah’ın, korunmasını emrettiği bağı korurlar. Onlar, Rablerine saygıda kusur etmezler. Hesabın hüsran ile sonuçlanmasından korkarlar.1
Peygamberimiz (s.a.s) de okumuş olduğum hadisi şerifte şöyle buyuruyor: “Ben ahlaki güzellikleri tamamlamak için gönderildim.”2
Kardeşlerim!

Diyanet Murakıp Yerleştirme Sonuçları Sorgulama



Murakıp yerleştirmeleri yapılmış olup, buna dair liste aşağıya çıkarılmıştır.

Yerleştirilenlerden becayiş yapmak isteyenlerin, belirlenen süre içerisinde karşılıklı olarak dilekçelerini (0312) 295 77 92 nolu faksa bildirmeleri ve asıllarını da posta yolu ile Başkanlığımıza göndermeleri gerekmektedir.


Yerleştirme listesini Görmek İçin tıklayınız

Osmanlıca'da Zamirlerin Yazımı

Eski Türkçe'de zamirler aşağıdaki gibi yazılırlar :

Ben : بن
Sen : سن
O : او
Biz : بز
Siz : سز
Onlar : اونلر

Batı Gözüyle Meşrutiyet Döneminde Osmanlı Hükümetlerinin Dil ve Eğitim Politikalarına Karşı Tepkiler

Reactions Against the Language and
Education Policies of the Sublime Porte During
the Monarchy Period in the Eyes of the West
Özet
1908–1918 yılları Osmanlı Devleti’nin en zor yıllarıdır. Bu yıllar
içinde saltanat değişikliği olmuş, Balkan Savaşları’nda ağır bir yenilgi
yaşanmış ve hemen arkasından Birinci Dünya Savaşı sonunda Osmanlı
Devleti teslim olmuştur. Bu zor yıllarda meşrutiyet yönetimine geçiş bir
kurtuluş yolu olarak görülmüştür. Yeni yönetim göreve başladıktan sonra
dil ve eğitim sistemi üzerinde milliyetçi bir politika izlemeye başlamıştır.
The Times Gazetesi haberlerine dayandırılan bu araştırmada Osmanlı
Hükümetleri’nin dil ve eğitim politikalarına karşı gösterilen tepkiler
değerlendirmeye alınmıştır.
Anahtar Kelimeler: Meşrutiyet, Dil, Eğitim, Genç Türkler, Arap, Rum,
Ermeni.
Abstract
1908–1918 are the hardest years for the Ottoman Empire. In these
years the sultanate changed hands, a heavy defeat was suffered in the

“TÜRK VE FARS” İLE “İRAN’IN ÇOK ULUSLULUĞU” MESELESİ

Perviz-i İktişâfî


“Türk ve Fars” meselesi siyasî bir mesele olup on dokuzuncu yüzyılda ilk kez aşırı Rus ve Osmanlı nasyonalistleri tarafından gündeme getirildi ve yirminci yüzyılın sonunda, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Sovyet Azerbaycan Cumhuriyeti pantürkistleri tarafından şiddetlendirildi. “Türk ve Fars” meselesini gün­deme taşımanın hedefi Azerbaycan’ı İran’dan ayırmaktır. Bu mevzu on dokuzuncu yüzyılda Çarlık Rusya’sının Kafkasya’ya asker sokması sonucunda ortaya çıkmış oldu.
Anahtar Kelimeler: Türk, Fars, İran, çok ulusluluk.

“Turk and Fars” and the Question of Multi-nationality in Iran

EDİRNELİ NAZMÎ’NİN TÜRKÎ-İ BASÎT ŞİİRLERİNİN TEŞBİHLER SİSTEMİ AÇISINDAN GENEL ANLAYIŞLA MUKAYESESİ

Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/5 Summer 2009
ÖZET
Bu çalışmada Edirneli Nazmî’nin Türkî-i Basît
şiirleri, teşbihler sistemi açısından genel anlayışla
mukayese edilmiştir. Bu amaçla Edirneli Nazmî’nin
Türkî-i Basît şiirlerinde insan, güzellik, sevgili ve sevgilide
güzellik unsurları genel anlayışlar açısından
incelenmiştir. Bu incelemede verilen şiir örnekleri makale
sınırını aşacağından kısa tutulmuştur. Nazmî’nin
şiirlerinde insan unsurunun hangi hayal ve sembollerle
işlendiği incelenerek, bu benzetme unsurlarının genel
anlayışla ne derece örtüşüp örtüşmediği belirtilmeye
çalışılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Klasik Türk şiiri, Türkî-i
Basît, Edirneli Nazmî, teşbih.
A COMPARISON OF THE TURKÎ-I BASÎT POEMS OF
EDIRNELI NAZMI IN TERMS OF SIMILES SYSTEM
THROUGH A GENERAL VIEW
ABSTRACT
In this study, the Turki-i Basit poems of Edirneli

Yurtdışında İstihdam Edilecek Bayan Personelin Görevleri Nelerdir?

Sözleşmeli statüde istihdam edilecek bayan görevlilerin görevleri şunlardır:

a) Camilerde vaaz etmek veya gerektiğinde ceza ve tevkif evleri, çocuk ıslahevleri, güçsüzler yurdu, öğrenci yurdu, hastane, fabrika ve benzeri yerlerde dini danışmanlık hizmeti sunmak.

b) Camilere gelen ziyaretçilere rehberlik yapmak.

c) Ramazan ayı ve dini günler dışında haftada en az beş defa, belirlenen yerlerde vaaz etmek, bunlardan en az birini dini bilgileri öğretmek amacıyla itikat ve ibadet konularında yapmak,

ç) İrşat programlarında görev almak, gerektiğinde seminer, panel, sempozyum gibi
toplantılara katılmak veya konferans vermek.

d) Kurs öğrencilerine usulüne göre Kur’an-ı Kerim’i yüzünden okumayı öğretmek.

e) İsteyen vatandaşlara camilerde veya uygun görülecek yerlerde Kur’an-ı Kerim
okumayı öğretmek ve dini bilgiler vermek.

f) Namaz sureleri ile dualarının aslına uygun okunuşlarını sağlamak, ezberletmek ve meallerini öğretmek.

Cinsiyet Yönünden İsimler (Müzekker-Müennes)

Cinsiyet Yönünden İsimler (Müzekker-Müennes)
المُذَكَّرُ وَالمُؤَنَّثُ

ARAPÇADA İSİMLERDE CİNSİYET
Müzekker (Eril) – Müennes (Dişil)


İsimlerde Cinsiyet: Arap dilinde kelimeler dil bilgisi yönünden müennes (dişil) ve müzekker (eril) olarak iki tür cinsiyete sahiptir. Bunlar genellikle varlıkların doğal cinsiyetine uyarlar. Doğada erkek olan canlılar müzekker, dişi olan canlıklar müennes kabul edilir. Fakat bu kuralın istisnaları vardır.

İsimlerin müennes (dişi) olma kuralları:

1- Doğal dişi isimler.

Örnek:

أُمٌّ (anne)

أُخْتٌ (kız kardeş)

بِنْتٌ (kız çocuğu)

2- Kasaba, şehir, ülke ve kabile isimleri müennes (dişi) kabul edilir.

Örnek:

قُرَيْشٌ (Kureyş)

مِصْرٌ (Mısır)

مَكَّةٌ (Mekke)

3- Vücudun çift olan azaları, organları münnes (dişi) olarak kabul edilir.

Örnek:

عَيْنٌ (Göz)

أُذْنٌ (Kulak)

يَدٌ (el)

İsmut tafdil - İsmi tafdil اسم التفضيل

İSMUT TAFDİL - İSMİ TAFDİL - اسم التفضيل: Renk ve sakatlık dışında, bir vasfın, bir niteliğin, bir varlıkta başka bir varlıktakinden daha çok olduğunu gösterir. Bu isim, üç harfli fiilden erkek için ا فعلvezninde, dişi için ise فعلى vezninde türer.
Müennes Müzekker
Daha büyük كبرى ßdaha büyük اكبر ß büyük كبير ß büyümek كبر
Daha küçük صغرى ßdaha küçük اصغر ßküçük صغير ßküçülmekصغر
Güneş, Aydan daha büyüktür. اشمس اكبر من القمر
Ay, Güneşten daha küçüktür. القمر اصغر من الشمس
Hatice, sınıftaki en büyük kızdır خديجة هى البنت الكبرى فى الصف

İletişim Unsurları Açısından Vahiy

İnsanoğlu kendini bildi bileli hep bir diyalog içinde varolmuştur. İlk insan Hz. Adem’in
yaratılmasından sonra, onun kendi türünden bir ‘eş’e ihtiyaç duyması ve ardından Havva’nın
yaratılması, insan için iletişimin gerekliliğini ve onun toplumsal bir varlık oluşunu
göstermektedir. Adem ve Havva’nın yeryüzüne gönderilmesi ile başlayan dünya hayatı,
insan-Tanrı iletişiminin boyutunu da değiştirmiştir. Çünkü yeryüzündeki ve Cennetteki insanYaratıcı
iletişimi, boyut olarak farklıdır. Zira, Allah’ın, kullarına mesajlar göndermek
amacıyla insanlar arasından peygamberler seçerek onlarla temasa geçmesi, vahiy yoluyla
olmuştur.
Araştırmamızda önce iletişimin ne olduğundan, nasıl gerçekleştiğinden ve gerçekleşme
şartlarından bahsedeceğiz. Ardından vahiy olgusunu ve özellikle de vahyin iletişim yönünü
ele alacağız.
1. Genel Anlamda İletişim ve Dil
İnsanlar-arası iletişimde, duygu ve düşüncelerin aktarılmasında en önemli araç dildir1
.

İran’da Gebbe Dokumacılığı

İran'ın Buşehr, Kehkuluyye ve Buyer Ahmed bölgelerinde el sanatlarının en önemlilerinden biri de gebbe adlandırılan bir tür küçük halı dokumacılığıdır.

Araştırıldığı zaman İran’da ÇaharMahel Bahtiyari ve Fars eyaletlerinde de el sanatı olarak gebbe yapımının var olduğu gözlemlenir.

İran’ın adı geçen bölgelerinde gebbe yapımı iş alanı ve meslek olarak ilk sırada yer almaktadır.

Gebbe adlandırılan küçük halı dokumacılığının ana ham maddesi koyun yünü ve keçi kılıdır.

Gebbe yapımının ilk merhalesi koyun yünü ve keçi kılının renklerinin ayrımıyla başlar ve daha sonra dokumacılar ya kendi hayvanlarından elde ettikleri ya da diğer hayvancılardan aldıkları yünleri genellikle kadınlar tarafından yıkayarak onların dövülmesi ve eğirilmesiyle devam eder.

Bazen gebbe dokumacıları Pakistan ve Aden keçilerinin eşsiz renkli kıllarını koyun yünleriyle karıştırır ve dokumak için hazırlarlar.

KLASİK ARAP ŞİİRİNDE NAZIM ŞEKİLLERİ

Atatürk Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Dergisi, sayı: 22, Erzurum, 2004 108
KLASİK ARAP ŞİİRİNDE NAZIM ŞEKİLLERİ
(Vezin Sayısı ve Kâfiye Yönünden Klâsik Arap Şiir Şekilleri)
Yrd.Doç.Dr. İbrahim YILMAZ•
ÖZET
Bu makalede, vezinlerin sayısına bağlı olarak klasik Arap şiirinin kazanmış
olduğu özel yapılar üzerinde durulmuştur. Bu çalışmada, şiirden bahseden eski
eserlerde bahirlerle ilgili ifade edilen müsemmen (sekiz vezinli), müseddes (altı
vezinli), murabba‘ (dört vezinli), müselles (üç vezinli), müsennâ (iki vezinli) vb.
kavramlar hakkında önemli ip uçları elde edilmiş ve onlar kâfiye şekillerine bağlı
olarak tanımlanmaya ve yorumlanmaya çalışılmıştır. Bu örnekler ışığında, klasik
Arap şiirinin vezin ve kâfiye yönünden şekilsel zenginliği büyük oranda tespit
edilmiştir. Ayrıca, İslâm ve Arap toplumunun doğru bir şekilde okunmasında, Arap
şiirinin önemli bir rolü vardır. Bu alanda yapılan çalışmaların, sosyo-kültürel yapıların