Emsile.Com

Fatih Camii, Emsile.com, Sarf, Nahiv, Fıkıh, Hukuk, Mantık ilimleri

“KLÂSİK TÜRK EDEBİYATINDA MANZUM SÖZLÜK YAZMA GELENEĞİ VE TÜRKÇE-ARAPÇA SÖZLÜKLERİMİZDEN SÜB~A-İ ™IBYÁN”*

“KLÂSİK TÜRK EDEBİYATINDA MANZUM SÖZLÜK YAZMA
GELENEĞİ VE TÜRKÇE-ARAPÇA SÖZLÜKLERİMİZDEN
SÜB~A-İ ™IBYÁN”*
Doç. Dr. Atabey KILIÇ
Erciyes Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi
Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü KAYSERİ
atabey@erciyes.edu.tr
Özet
Arapça, Farsça ve Türkçe için pek çok mensur sözlük hazırlandığını kaynaklardan
öğrenmekteyiz. Ancak Klâsik Türk şiirinde diğer edebiyatlarda pek örneğine rastlayamadı-
ğımız manzum sözlük yazma geleneğinin bulunduğunu da belirtmemiz gerekir. Pek çok
kaynakta varlığından bile haberdar olunmadığını anladığımız bir tür olarak manzum sözlükler,
bilimsel anlamda ciddî ve doyurucu birer kaynak olmaktan uzaktır. Bu sözlükler bilhassa
çocuklarımızın hem aruz eğitimine katkıda bulunmak hem de Arapça Farsça kelimelerin
Türkçe karşılıklarını ezberde tutabilecekleri hacimdeki bir eser vasıtasıyla öğrenmelerini
sağlamak bakımından bir hayli dikkat çekicidir. Pek çok manzum sözlüğün mukaddime

İRAN’DA TÜRKÇENİN DÜNÜ VE BUGÜNÜ

İRAN’DA TÜRKÇENİN DÜNÜ VE BUGÜNÜ
Fahri TEMİZYÜREK, Emrah BOYLU
Öz: İran coğrafyası tarihin her döneminde Türklerin yoğun olarak yaşadığı bir
bölgedir. Günümüzde de İran, Türkiye’den sonra Türk nüfusunun en fazla
olduğu bir ülkedir. Bu nedenle İran’da resmî dil olan Farsçadan sonra en çok
konuşulan dil de Türkçedir. Fakat Türkçenin İran’daki durumuna baktığımız
zaman özellikle Pehlevi Dönemi’nde ülke yönetimi açısından gerçekleştirilmesi
önemli bir hedef haline gelen Farslaştırma gayreti, bölgede yasayan Türkler için
kimliklerini yeniden düşünme ve rejime karşı ifade etme çabasına neden
olmuştur. Bu nedenle İran’da yaşayan Türkler, İran rejiminin kendilerine ve ana
dilleri olan Türkçeye karşı uyguladığı baskıcı politikalara karşı çeşitli yayın ve
neşriyatlar yaparak tepkilerini ortaya koymuşlardır. Pehlevi rejiminden sonra
İran İslam Cumhuriyeti’nin kurulması biraz olsun İran’da yaşayan Türkleri

Bazı İran Üçgülü (Trifolium resupinatum L.) Hatlarında Tohum Verimi ve Verim Unsurlarının Belirlenmesi*

TARIM BİLİMLERİ DERGİSİ 2006, 12 (2) 210-215
ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ
Bazı İran Üçgülü (Trifolium resupinatum L.) Hatlarında
Tohum Verimi ve Verim Unsurlarının Belirlenmesi*
Akın ÖRSDÖVEN1 Hayrettin KENDİR1
Geliş Tarihi: 10.05.2006
Öz: Bu çalışmada, dünyada ve ülkemizde önemli tarımsal potansiyele sahip üçgül türlerinden olan İran
üçgülü hatlarının tohum verimi ve verim komponentleri incelenerek en yüksek tohum verimini sağlayan bitkilerin
ortaya konulması amaçlanmıştır. Araştırma 2005 yılında Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri
Bölümü deneme tarlasında yürütülmüştür. Çalışmadan elde edilen verilere göre, bitkisel ve tarımsal özellikleri
incelendiğinde kömeçte çiçek sayısı en çok 5400 numaralı hatta 27.61 adet, en uzun bitki boyu 5400 numaralı
hattan 74.47 cm, en geniş sap çapı 5464 numaralı hattan 6.36 mm, ana dalda kömeç sayısı en fazla 5480
numaralı hattan 34.80 adet, en geniş kömeç çapı 5453 numaralı hattan 8.97mm, kömeçte tohum sayısı en

MESNEVÎ"DE “BEN” VE “SEN” TANIMLAMASI

Mevlânâ (ö. 1273), Mesnevî"sinde ve diğer eserlerinde “ben”i şiirselliğin ve sufî düşüncenin derinliğinden yararlanarak, günlük algılamanın dışında bir içerikle tanımlamaktadır. Ancak hemen belirtelim ki Mevlânâ"nın üst bir dil ve anlayışla yaptığı yorum, bütünüyle gündelik hayatla da ilgilidir. Tanım ve yorumlarının etkileyiciliği de buradan kaynaklanmaktadır.
Mevlânâ “ben” tanımlamasında “biz”, “sen” ve hatta “o” kişiliklerini de sorgulamaktadır. Varlığı ve benlik duygusunu irdelediği anlatımlarında farklı bir değer yargısı oluşturmakta, önce “ben”i “sen”le buluşturmakta, sonuçta değeri “senle özdeşleştirmektedir. Konuyu, Mesnevî"deki bir hikâyeyle tartışmaya açmak uygun olacaktır. Söz konusu hikâye başlığıyla birlikte şu şekildedir:
Dostunun kapısını çalan kişinin hikâyesi: Dost içeriden “Kimdir, o?” dedi. -Kapıdaki- “Benim” dedi. Dost, “Madem sen, sensin, kapıyı açmıyorum. Dostlardan “Ben” olan hiç kimseyi tanımıyorum. Git!” dedi

İRAN VE DÜNYA ZERDÜŞTLERİNİN AYİNLERİ İRAN’IN ERDEKAN KENT

İran İslam Cumhuriyetinin Yezd eyalet merkezine bağlı Erdekan kenti İran ve dünya Zerdüştlerinin ayinlerine ev sahipliği yapıyor.

Erdekan Zerdüştleri Mubed’i (Din Adamı) Goştasb Belivani her yıl olduğu gibi bu yıl da Çek Çekuy merkezinde Zerdüşt ayinlerinin yapılacağını ilan ettiler.

Belivani bu yılki törenlere İran’ın Kirman, Fars, Yezd ve Tahran kentlerinde ve dünyanın diğer ülkelerinden 15 bin Zerdüşt’ün katılmasının beklendiğini belirterek, bu törenlerde Avesta’dan din adamının bazı bölümleri okuduğunu, İran İslam Cumhuriyeti kurucusu şehitlerin anıldığını, ülke ve İslami Devrim Lideri için dua edildiğini ve bu yıl özellikle dayatılan 8 yıllık Irak savaşında şehit olan Zerdüştler için özel bir ayin yapılacağını söyledi.

Erdekan’da bulunan Zerdüşt merkezinde kaplar taşlardan süzülen suların toplanması için koyularak bu sular teberrük niyetine kullanılmaktadır.

Diyanet Mülakat Sınavına Adayların Alımı Neye Göre Belirlenecek?





4 Aralık ta yapılacak DHBT sınavının ardından başarılı olan adaylar kontenjan boşluğuna ve puan sıralamalarına göre mülakata çağrılacak ve sözlü sınavda başarılı olanların alımı diyanet tarafından puanına göre ayarlanacaktır.


Aşağıda verilen listeye göre KPSS ve DHBT sınavında başarılı olanlar kontenjan sayısının üç katına kadar mülakata çağrılacak ve sözlü sınavda başarılı olanlar Diyanet İşleri Başkanlığının personel alımı duyurularından sonra e-başvuru formunu doldurup sonucu bekleyecekler.

DHBT sınav sonucu yapılacak olan diğer DHBT sınavına kadar geçerli olacak, yıl içinde personel alımı yapılacağı zaman DHBT de başarısına nispetle başvuruda bulunabilecek.

Bayan Murakıplık Sınavında Başarılı Olan Adayların Atamaları Nasıl Olacak?



Murakıplık (Bayan) için 11.12.2017-22.12.2017 tarihleri arasında yapılan sözlü sınav sonucunda başarılı olanların atama işlemleri aşağıda belirtilen esaslara göre yapılacaktır.

1- Adaylar 23.01.2018 Salı günü saat 18:00’dan itibaren 28.01.2018 Pazar günü saat 23:55’e kadar tercih işlemlerini gerçekleştirecektir.

2- Adayların tercihlerine göre yerleştirme işlemi sözlü sınav sonuçlarına göre yapılacaktır. Bunda eşitlik olması halinde sırasıyla,

Hizmet süresi fazla olana
Doğum tarihi önce olana

öncelik verilecektir.

3- Adaylar 15 tercihte bulunabileceklerdir. Tercihlerinden birine yerleşemeyenler ile belirtilen süre içerisinde tercihte bulunmayanların atamaları re’sen yapılacaktır.

Diyanet sözper sınav giriş belgesi nasıl alınır?



2018 Yılı 4-B Sözleşmeli (KKÖ, İ-H, M-K) Alımı Sınavına (SÖZPER-2018-I) başvuran adaylardan sözlü sınava katılmaya hak kazananlar, “Sınav Giriş Belgesi"ni (https://dibbys.diyanet.gov.tr/IKYS/Sinav/KurumDisi/) adresinden alabileceklerdir.

Diyanet sözper sınav giriş belgesi tıkla indir

Adaylar, “Sınav Giriş Belgesi" ve T.C. Kimlik No'lu kimlik belgelerinden (nüfus cüzdanı, pasaport) biri ile birlikte sınav giriş belgesinde belirtilen sınav tarihi ve sınav merkezinde saat 08:30'da hazır bulunacaklardır. Kimlik belgesi ve sınav giriş belgesi bulunmayan adaylar sınava alınmayacaktır. Nüfus cüzdanı ve pasaport dışında başka bir belge kimlik belgesi olarak kabul edilmeyecektir.

şeyhülislâm molla hüsrev’in belâgatle ilgili Eserleri vE “Hâşiye Ale’l-MutAvvel”i *

Özet
Şeyhülislâm Molla Hüsrev (ö. 885/1480), daha çok fıkıh ve usûl-i fıkıh alanlarındaki
eserleriyle tanınmıştır. Ancak onun tefsir başta olmak üzere, kelâm,
mantık ve belâgat ilimlerine dair çalışmaları da vardır. Molla Hüsrev’in belâgat
ilimlerine dair çalışmalarının en hacimlisi ve en çok tanınmışı, Hâşiye ale’lMutavvel
adlı eseridir. Makalede önce Molla Hüsrev’in belâgate dair olan diğer
eserleri kısaca tanıtılacak, ardından Hâşiye ale’l-Mutavvel; adı, Molla Hüsrev’e
âidiyeti, nüshaları, başı ve sonu, yazılış tarihi ve sebebi, muhtevâsı, kaynakları,
metod ve üslûbu gibi çeşitli açılardan tahlil edilecektir.
Anahtar Kelimeler: Molla Hüsrev, Teftazani, Kazvini, Sekkaki, Belagat, Mutavvel,
Nakdü’l-Efkâr.
shAyKh Al-islAM MollA hUsrAV’s booKs on rheToriC AnD his
HâSHeya ala’l-Mutavval
AbsTrACT
Shaykh al-Islam Molla Husrav (d. 885/1480) was known his works on Islamic
Law/fıqh and methodology of fıqh. But, he had especially on tafsir and on kalam,

HAMDULLAH HAMDÎ’NİN YÛSUF U ZELÎHÂ MESNEVİSİNDEKİ İBARESİ ÜZERİNE “اكرمى مثواه”

A. Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi [TAED] 54, ERZURUM 2015, 137-147
Öz
15. yüzyılda Hamdullah Hamdî tarafından telif edilen Yûsuf u Zelîhâ
Mesnevisi Anadolu sahasının ilk edebî değer taşıyan eseridir. Mesnevide dil
açısından Eski Anadolu Türkçesi niteliklerinin yanı sıra Klasik Osmanlı
Türkçesine ait özellikleri de görmek mümkündür. Özellikle Arapça ve
Farsçaya ait kalıp ifadelerin, ayet ve hadislerin bu dillere ait şekillerle
kullanımı söz konusudur. Bu kullanımlardan birisi de “مثواه اكرمى” ibaresidir.
Bu çalışmada, ilgili ibare üzerine daha önce yapılan “egri mi meŝvāh”
değerlendirmesine karşı farklı bir okuma ve anlamlandırma yaklaşımı
sergilenmiş ve “ekrimį meŝvāh” sonucuna ulaşılmıştır.
Anahtar Sözcükler: Yûsuf u Zelîhâ, Hamdullah Hamdî, 15. yüzyıl, egri
mi meŝvāh, ekrimį meŝvāh.
ON “مثواه اكرمى” EXPRESSION IN HAMDULLAH HAMDÎ’S YÛSUF U
ZELÎHÂ MASNAVI
Abstract
Yûsuf u Zelîhâ Masnavi, compiled by Hamdullah Hamdî in 15th century,

KARABAG SORUNU ÜZERİNE BİR NOT

KARABAG SORUNU ÜZERİNE BİR NOT
Prof.Dr. Şükrü S. GÜREL
Sovyetler Birliw'nin 1991 sonunda dagılıp, Bagımsız Devletler Toplulugu~na
dönüşmesi, 1992 yılında Kafkaslar ve Orta asya 'daki yeni bagımsız Türk devletleriyle
Türkiye arasında yepyeni ilişki ufuklarının açılmasını sagladı. Eski 'Sovyet
cumhuriyetleri çok hızlı fakat kansız bir sürecin sonunda bagımsız devletlere dönüştüler
ama, bu devletler arasındaki ilişkilerin uyum ve işbirligi içinde sürdürülmesinin de pek
kolay olmayacagı kısa sürede ortaya çıktı. Kafkasya ve Orta Asya'daki belirsizlik ve
istikrarsızlık başlıca şu üç nedene bilgianarak yorumlanabilir: r;
ı. Bagımsız Devletler Toplulugu'nun J}asıl bir siyasal çerçeve oluşturacagının
belirlenememesi : Sovyetler Birligi, bu birlige üye olan cumhuriyetler arasında Rus
unsurun başat oldugu bir düzen saglamış, siyasal ve iktisadi ilişkiler, eşitsizlik ve
üstünlük ilişkilerine dayan sa da, belirli bir düzenlilik içinde yürütülebilmişti. Şimdi,

BİR EDEBİ ESERiN YARATILIŞI VE TAVSİFİ: DEHNA.ME "ON AŞK MEKTUBU"*

BİR EDEBİ ESERiN YARATILIŞI VE TAVSİFİ:
DEHNA.ME "ON AŞK MEKTUBU"*
Turhan GENCEVİ
Tercüme : Ayşe GülSERTKAYA **
The Genesis and Definition of a Literary Composition:
The Dah-nama "Ten love-letters"
Vis u Riimin a masnavi of Fahraddin Gurgiini written in "ten love letters"
style has been the example for six masnavis in Persian Literature.
Known literary works written in "ten love letters" style in Eastern Turkish
(Chagatai) Literature are "Muhabbat-niima" of Hörazmi, "Latiifat-niima" of Hocendi,
"Dah-niima" of Amiri and "Ta'aşşuk-niima" of Saydi Ahmad Mirza.
Keywords: Dah-niima, Vis ü Riimin.
Fahre'd-din Es'ad Gurgani'nin takribi 44611054'te tamamlanan VIs ü
Ramln'i, Fars Edebiyatının hezec vezninde düzenlenen ilk romantik destam olarak
görülür. !füsrev ü Şfrln'i muhtemelen 576/1180'de tamamlayan Ni�ami bu veznin
aynı varyantım Gurgani'de olduğu gibi uygulamıştır.! Gurgani'nin eseri hakkındaki
çalışmasının takdiminde, onun pek çok yönden VIs ü Ramin'in etkisi altında

Özel eğitime ihtiyacı olan çocukların kayıtları nasıl yapılacak

Özel eğitime ihtiyacı olan çocukların kayıtları eğitim öğretim yılı başında yapılacak-




Özel eğitime ihtiyacı olan bireyler ile şehit ve muharip gazilerin çocuklarının kayıtları, velilerinin istemeleri ve durumlarını belgelendirmeleri halinde, 2013-2014 eğitim öğretim yılı başında, istedikleri resmi okula yapılacak. Kayıt işlemi tamamlandıktan sonra görev yeri değişen kamu görevlileri ile ikamet adresi değişen vatandaşların çocuklarının kayıtları, müracaatları halinde, yeni adreslerine en uyumlu okullara sistem tarafından otomatik olarak yapılacak. Herhangi bir nedenden dolayı hiçbir okula kaydı yapılmamış çocukların velilerinin, öncelikle ilçe nüfus müdürlüğüne giderek adres kontrolü yaptırmalarının ardından ilçe milli eğitim müdürlüğü yetkililerini bilgilendirecek.

FARS EDEBİYATINDA HABSİYYE VE ŞEKVÂİYYE -II-

Fars edebiyatında habsiyye ve şekvâiyye türü şiirler kaleme alan şairler, cezalandırılmaları ve hapsediliş gerekçeleri açısından iki ayrı grupta ele alınmaktadır. Bunların bir kısmı yaşadıkları çağlarda bulundukları ülkeler ya da yöresel emirlerin egemenlikleri altındaki bölgelerde yönetimi ellerinde tutan hükümdarlar, emirler ya da yönetim yanlısı birtakım yetkililere değişik konularda muhalefetlerinden dolayı siyasî birtakım ithamlarla göz altına alınmış, takibe uğramış, hapis cezalarına çarptırılmışlardır. İkinci grupta yer alanlar ise dinî inanışları açısından yine yaşadıkları çağın egemen güçleriyle ya da yaşadıkları toplumun inançlarıyla örtüşmeyen düşünce ve inanışlarından dolayı cezalandırılmış ve zindanlara atılmışladır.

I. Siyasî gerekçelerle hapsedilenler

1. Mes‘ûd-i Sa‘d-i Selmân (ö. 515/1121)