Emsile.Com

Fatih Camii, Emsile.com, Sarf, Nahiv, Fıkıh, Hukuk, Mantık ilimleri

Mecelle'nin 2. Maddesi

2. MADDE:

اْلاُمُورُ بِمَقَاصِدِهَا
İşler maksadlarına göredir.

Bir iş üzerine bağlanacak hüküm, o işten maksad ne ise ona göredir. Maksad kalbin yöneldiği şey/gayedir.

Mesela alırım, satarım gibi geleceğe dönük/istikbal lafzı ile, şimdiki hal kasdedilirse, ordaki satış-alış muamelesi bağlanmış/akdedilmiş olur. Zira şu lafızlardaki kasdedilen mana, şu an satmak ve almak manalarıdır.

Umur: Emir kelimesinin çoğuludur. Bu lafız fiillere ve sözlere denir.

İLK GÜLİSTAN TERCÜMELERİNİN SÖZ VARLIĞI*

Turkish Studies
International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 10/4 Winter 2015, p. 823-834
DOI Number: http://dx.doi.org/10.7827/TurkishStudies.7666
ISSN: 1308-2140, ANKARA-TURKEY
ÖZET
Türkçe, günümüze gelene kadar farklı coğrafyalarda hüküm
sürmüş, kendi imkanlarıyla yeni kelimeler yapmış, yaşadığı coğrafya
itibariyle diğer dillerden kelimeler almış, onlara kelimeler vermiştir.
Bu birikimlerin üst üste eklenmesiyle dilimiz diğer dillerde de
olduğu gibi olgunlaşıp gelişmiş, kendisini yenilemiştir.
14-15 yüzyıllarda Anadolu ve Mısır’da iki farklı coğrafyada,
Batı Türkçesinin Kıpçak Türkçesi ve Eski Anadolu Türkçesi ile
eserler verdiği bilinmektedir. Eserlerin bir kısmı telif bir kısmı da
tercüme eserlerdir. Tercüme eserlerden biri de Sadi-i Şirazi’nin
yazdığı Gülistan’dır. Gülistan, Sadi-i Şirazi tarafından Salgurlu
hanedanından Ebu Bekir bin Sa'd bin Zengi adına 656'da (1258)

TÜRK DİYANET VAKIF-SEN Nedir?



TÜRK DİYANET VAKIF-SEN

l961 Anayasasının 46. maddesi ile memurlara sendikal örgütlenme hakkı getirilmiş, 1965 yılında 624 sayılı kanunun kabulü üzerine memurlara sendikal faaliyetlerde bulunma imkânına kavuşmuştur. Ülkemizde ilk memur sendikalarını kuranların amaçları dışında faaliyette bulunmaları neticesinde 1971 yılında 1488 sayılı kanunla bu hakları elinden alınmıştır. Dünyada gelişmelere uzunca bir süre kulak tıkayan ülkemizde önce dernek ve vakıflar şeklinde örgütlenmeler yapılmıştır.

Matematiğin Tarihçesi

Matematiğin Tarihlere Göre Bulunuşu

İnternetten araştırmalar sonucu elde ettiğim matematik buluşlarını sizlerle paylaşıyorum.Milattan önce, milattan sonra ve günümüze kadar matematik alanında yapılan buluşlar ve icatlar genel hatları ile aşağıdaki gibidir.
Milattan Önce Matematik Buluşları

Matematik sözcüğü, ilk kez, M.Ö. 550 civarında Pisagor okulu üyeleri tarafından kullanılmıştır.
Yazılı literatüre girmesi, Platon’la birlikte, M.Ö. 380 civarında olmuştur
matematiğin M.Ö. 3000-2000 yılları arasında Mısır ve Mezopotamya’da başladığını söyleyebiliriz.
Herodotos’a (M.Ö. 485-415) göre matematik Mısır’da başlamıştır
3000 Mısır Hiyeroglif denen yazı sistemi bulundu
3000 Babil’de ilk toplama makinesi kullanıldı
540 Miletli (Batı Anadolu’da liman kenti) THALES geometri okulunu kurdu ve kendi teoremini geliştirdi

Milattan Sonra Matematik Buluşları

1614 İskoçyalı John NAPİER Logaritma cetvelini ict etti

Şeyh Galib Divanında Anka-Simurg Sembolü

International Journal of Language Academy
ISSN: 2342-0251
Volume 2/1 Spring 2014 p. 63/72
International Journal of Language Academy
Volume 2/1 Spring 2014 p. 63/72
SYMBOLS OF ANKA AND SIMURG IN SHEIKH
GALIB’S DIWAN
Abstract
There is a belief in Arabic and Persian mythologies about a mythical bird called Anka (Arabic) and Simurg
(Persian). These two birds generally known as Phoenix in West. After Islam these two imaginary bird’s
characteristics integrated, a common belief and some myths about them occured among Muslim nations. In
Turkish mythology double-headed eagle and two birds called Konrul and Tuğrul carries the equivalant
characteristics of Simurg and Anka. However with the influence of common Islamic culture a legendary bird
which fits the Arab and Persian mythologies called Zümrüdüanka was also born in Turkish folk narratives
and tales. Anka and Simurg are one of the most used and interesting mythological elements and symbols of

Türk Dilinin Bugünkü Durumu ve Yayılma Alanları

Türkler, tarihin eski devirlerinde olduğu gibi bugün de varlıklarını oldukça geniş bir coğrafyada sürdürmektedir. Dünya haritasına baktığımız zaman doğuda Moğolistan ve Çin içlerinden, batıda Viyana’ya; kuzeyde Sibirya’dan, güneyde Bağdat, Lübnan sınırı ve Kıbrıs içlerine kadar uzanan büyük coğrafyaya Türklerin yayıldıklarını görürüz. Türk milleti, bu geniş coğrafya içinde yer alan Moğolistan, Çin, Rusya, Afganistan, Azerbaycan, Türkmenistan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, İran, Irak, Suriye, Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Yunanistan, Bulgaristan, Yugoslavya, Romanya ve Polonya’da yaşamaktadır.

Günümüz şartları içerisinde eğitim, iş gibi çeşitli sebeplerle farklı bölgelerde yaşamak durumunda olan Türkleri de buna dahil edersek bu alan daha da genişlemektedir.

İranlı büyük şair Hafız'ın yaşamı

Hoca Şemseddin Muhammed, namı diğer Hafız Şirazi, İran ve hatta dünyanın en büyük şairlerinden biridir ve dünya genelinde Hafız adı ile tanınır.

AHMED AVNİ KONUK’UN MESNEVÎ-İ ŞERÎF ŞERHİ’NİN İLK 18 BEYTİNDEKİ ŞERH USÛLÜ

Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/6 Fall 2009


ÖZET
Bu çalışmada son dönem mesnevî şârihlerinden
olan Ahmed Avni Konuk’un Mesnevî-i Şerîf Şerhi’nin ilk
18 beytindeki şerh usûlü incelenmiştir. Eserin yazılış
sebebi, şârihin müracaat ettiği kaynaklar, etkilendiği
görüşler belirtildikten sonra, şerh usûlü incelenmiştir.
Daha sonra şerhin bölümleri örneklerle gösterilmiştir.
Şerhteki atıflar, kıyaslamalar, yapılan tenkitler ve şerhin
dikkat çeken bazı özellikleri incelenmiştir. Ayrıca bazı
şerhlerle mukayese yapılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Klâsik Türk Edebiyatı, şerh,
Mevlânâ, Mesnevî, Ahmet Avni Konuk.
THE METHOD OF ANALYSIS IN THE FIRST 18
COUPLETS OF AHMED AVNI KONUK’S MESNEVÎ-I
SERÎF SERHI
ABSTRACT
In the study, the analysis method of Ahmed Avni
Konuk, who is among the latest masnavi analysts, in the
first 18 couplets of his Mesnevî-i Şerîf Şerhi is analyzed.

PROF. DR. AHMET TURAN ARSLAN İLE ARAP DİLİ VE BELÂGATİ OKUMALARI ÜZERİNE

PROF. DR. AHMET TURAN ARSLAN İLE
ARAP DİLİ VE BELÂGATİ OKUMALARI
ÜZERİNE...
Bir ilim dalı olarak Arap Dili ve Belâgati nedir?
Önce, ülkemizde İslâmî ilimleri öğrenmek isteyenlere
rehberlik edecek, yol gösterecek ve yardımcı olacak böyle bir
çalışmaya teşebbüs ettiğiniz için sizleri tebrik ederim. Çünkü bir
yolun başlangıcında olanlara yolun işaret taşlarını göstermek çok
değerli bir iştir. Asırlardır ilim yolcularının yolunu aydınlatmak
için kitaplar telif eden saygıdeğer âlimlerimiz bu uğurda
hayatlarını harcamışlardır. Bu vesile ile onların hepsini rahmet ve
minnetle anıyor, saygılarımı sunuyorum.
Herkesin bildiği bir gerçektir ki, Allahu Teâla Kuran-ı
Kerim’i Arap dili ile indirmiş; Resul-i Ekrem (s.a.v) Efendi- miz
de bu dille konuşmuş, Allah’ın kitabını bu dille açıkla- mıştır.
Binâenaleyh Arapça insanlığı dalâletten hidâyete, karanlıktan
aydınlığa çıkaran mukaddes kelâmın dilidir. Bir insan ve bir
Müslüman olarak bizim vazifemiz de kelâm-ı ilâhîden murâd-ı

Harfi Tarif, Şemsi Harfler ve Kameri Harfler

Harfi Tarif, Şemsi Harfler ve Kameri Harfler



Harf-i Ta’rif (حرف التعريف)
İsimlerin başına gelen “belirtme edatı” ( ال ) dır.
Bir isimde aynı anda hem harf-i tarif hem de tenvin bulunmaz. Çünkü harf-i tarif isme belirlilik, tenvin ise belirsizlik katar.

(belirli) kalem القلم (herhangi) bir kalem قلم
(belirli) defter الدفتر (herhangi) bir defter دفتر
Harf-i tarifli isimler “marife” (المعرفة) , tenvinli isimler ise “nekre” (النكرة) olarak isimlendirilir.

ŞEMSİ VE KAMERİ HARFLER (الحروف الشمسية و الحروف القمرية)
Arapçada harfler şemsi ve kameri olmak üzere ikiye ayrılır:

1- Şemsi harfler (الحروف الشمسية)

Diyanet işleri başkanlığı hafızlık belgesi sorgulama





Bu hizmeti kullanarak Hafızlık Belgenize ait bilgileri görüntüleyebilirsiniz.

DİBBYS giriş için tıklayınız

Türkçenin Zenginliği

Bizim Türkçemiz, eskiden beri pek zengin bir yazı ve edebiyat dilidir. Orta Asya'da büyük bir medeniyet kurmuş olan Türklerin, bu medeniyete uygun genişlikte zengin bir dil­leri vardı. Fakat İslamlığın Türkler arasında yayılması üzerine Türk mütefekkir ve şairleri eserlerinde Arapça ve Farsçaya çok yer vermişlerdir. Hatta bir zamanlar Arapça din ve ilim dili, Farsça şiir ve edebiyat dili sayılmıştı. Türkçe, yalnız konuşma dili olarak kullanılıyordu. Bununla beraber o devirlerde de Ozan denilen halk şairleri halk diliyle güzel şiirler yazmakta devam etmişlerdir.

Arapça ve Farsçanın Türkçeyi hükmü altına aldığı XI. yüzyılda Kaşgarlı Mahmut Divanü Lügat-it-Türk adlı ese­rini vücuda getirmişti. Kaşgarlı Mahmut, bu eserini Araplara Türkçeyi öğretmek maksadıyla yazmış olmakla beraber aynı za­manda Türkçenin zenginliğini birçok örneklerle kesin olarak belirtmiştir.

ÖSYM Başkanından YDS eleştirilerine cevap

ÖSYM Başkanından YDS eleştirilerine cevap


-

ÖSYM Başkanı Demir, adayların konuşma ve dinleme becerilerini de ölçmeyi hedefleyen elektronik sınav uygulaması için çalışma başlattıklarını bildirdi.


ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, Marmara Üniversitesi (MÜ) İletişim Fakültesi'nce, Üsküdar Belediyesi Yeni Evlendirme Dairesi Restoranında düzenlenen İletişim Buluşmaları-II'de yaptığı konuşmada kurumun çalışmalarına ilişkin bilgi verdi.

Demir, son iki yılda önemli adımlar attıklarını belirterek, her türlü zorluk ve eleştiriyi göze alarak bir değişim süreci başlattıklarını söyledi.

TÜRK DÜNYASINDA TEK DİLİN ( TÜRKÇENİN ) ÖNEMİ

Türk dünyası ve Türkçe Üzerine Bir Kritik





Dil bir topluluğu millet yapan en ciddi unsurdur. Tabi ki bunun kıstasları vardır. Öncelikli olarak tarihi geçmişinin kanıtlarının bulunması, yazıtlarının, kitabelerinin olmasıdır. Bunun dışında alfabesinin bulunması, üzerinde oluşturulmuş sözlü ve yazılı eserlerin bulunması, kelime sayısının çokluğu hususu gibi bazı özellikleri içermesi gerekmektedir. Türkçe ise bu hususta tarihi doğal yayılmışlık içinde dünyada en geniş coğrafyada kullanılan dildir. ( İngilizce, İspanyolca ve Fransızca kolonyal diller olup bu diller tarihi olarak doğal yayılma yerine zorlama etmenlere bağlıdır.) Türkçe ise istisnadır. Bunun istisna olduğunu gösterir yegane kanıt günümüzde Türkçeyi kullananların sadece Türkler olmasındadır.

Farsça'da Emir Durumunda Ses Değişimleri

Farsça'da emir kipi mastar eklerinin (دن : den ve تن : ten) kaldırlması ile oluşur. Ancak aşağıdaki durumlarda kökün son harfine göre değişimler gerçekleşir :

دن (-den) Mastarına Göre
Fiilin kökü آ (â) ile bitiyorsa آ (â) harfi düşer. Örnek : فرستادن (firistâ-den:göndermek) emir kipi فرست (firist : gönderdi). Bu kuralın ististanaları vardır : آمادن (âmâden:gelmek) , آماى (amây:gel) şeklinde olmaktadır
و (û) ile biten fiil köklerinde و (û) kalkar ve yerine آ/â veya آی (ây) gelir. Örnek : فرموند (fermûden:buyurmak) , فرما (fermâ) veya فرماى (fermay) . Bu kuralın istisnaları vardır : شنودن (şünûden:işitmek) , شنو (şinev) şeklindedir
ر (r) ile biten fiillerde r kalır veya r düşer ve yerine آر (âr) gelir. Örnek شمردن (şümürden:saymak) fiili شمار (şümâr) haline gelir. پروردن (perverden:beslemek) fiili ise پرور (perver) haline gelir. İstisnalar vardır : كردن (kerden:yapmak) , كن (kün) şeklinde olur
ن (n) ile biten fiillerde ن aynen korunur